“Bisiklet tarihi hakkında okuyabileceğiniz en sade, güçlü ve isabetli eser”Chris Boardman “Bisikletin dünyayı nasıl kasıp kavurduğunu görmek için mutlaka okumalısınız”Sir Chris Hoy Bundan 200 yıl kadar önce, Alman ormanlarından birinde, yüzyıllardır yaşanan en karanlık ve sıcak yaz mevsiminde başladı bisikletin tarihçesi. Onu yasaklama eğilimi de öyle. Bisikletçiler, size sonraki 200 yıl içerisinde, şehirlerden ülkelere dek süren bir öyküyü; demiryolu çağındaki ‘yüksek tekerlekli’ penny-farthing sürücülerini, 1890’ların Victoria Dönemi’ndeki yüksek sosyeteyi kasıp kavuran bisiklet çılgınlığını, hatta 1960’larda bisikletin az kalsın tümden yok oluşundan tutun da 21. yüzyıldaki akıl almaz dirilişine kadar her detayı anlatıyor. Bu öyküyü incelerken, aslında bisikletin de tıpkı futbol ve basketbol gibi, başlarda bir çocuk oyunu veya delilik olarak algılandığını, sonraları gitgide yetişkinleri de at gözlüğü takmış insanları da girdabına çektiğini, organize bir spor dalına ve sanayiye dönüştüğünü ve günümüzde amatörlükten uzaklaşıp profesyonel bir yarış sektörü haline geldiğini görmek zor değil. Ama tabi bisikletin ulaşıma, kaşifliğe ve sağlığa yönelik sonu gelmez faydaları da var; ve bu yüzden her zaman, basit bir oyun veya spor türü olmaktan çok daha öte bir anlam taşıdı; karşılaştığı engeller ve atlattığı süreçler de, diğer sporlara nazaran bir hayli farklıydı. Peki, bir vakitler herkesin ‘ihtiyaç’ gözüyle baktığı bu icat, bugün sadece bir spora ve hobiye mi dönüştü? Orası bilinmez; ama aradan 200 yıl geçse bile, iki tekerlekli özgürlüğün üzerinde giderken yüzünüzü okşayan o meltemin yarattığı mutluluk hissi, hiç değişmedi… “Kapsamlı ve baş döndürücü bir metin, tam da Hutchinson’dan bekleneceği gibi. Bizim bugün hiç tereddütsüz kabul ettiğimiz bir şeyin, bisikletin ne kadar havalı olduğu gerçeğinin ispatı ve evrimi anlatılıyor bu eserde...”Ned Boulting
Bisiklet severler için kaçırılmayacak bir kitap. Kitabın ilk bölümleri bisikletin günümüze kadar geçen süredeki gelişimini anlatırken daha ileriki bölümleri özellikle ingilteredeki bisikletçiler ve bisiklet kültürü üzerinde duruyor.
1816 yılı Avrupa’da yazsız geçen yıl olarak bilinir. 1815 yılında Tambora yanardağının patlaması yazılı tarihteki en büyük volkanik patlama olarak geçer. İşte bu patlamanın ertesinde hava soğumuş, ürünler azalmış ve hatta insanlar hayvanları bile besleyemeyecek duruma gelmiş. İşte bu süreçte de kitabın kapağında da görseli bulunan prebisiklet icat edilmiş. Ben kitabı çok beğendim, meraklısına hararetle tavsiye ederim.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Fena değil. Yakın tarihi anlatmayınca biraz sıkıcı olabiliyor.
Bisiklet severler için kaçırılmayacak bir kitap. Kitabın ilk bölümleri bisikletin günümüze kadar geçen süredeki gelişimini anlatırken daha ileriki bölümleri özellikle ingilteredeki bisikletçiler ve bisiklet kültürü üzerinde duruyor.
bir bisiklet aşığıysanız mutlaka okumalı ve kütüphanenizde bulundurmalısınız.
1816 yılı Avrupa’da yazsız geçen yıl olarak bilinir. 1815 yılında Tambora yanardağının patlaması yazılı tarihteki en büyük volkanik patlama olarak geçer. İşte bu patlamanın ertesinde hava soğumuş, ürünler azalmış ve hatta insanlar hayvanları bile besleyemeyecek duruma gelmiş. İşte bu süreçte de kitabın kapağında da görseli bulunan prebisiklet icat edilmiş. Ben kitabı çok beğendim, meraklısına hararetle tavsiye ederim.
Bisikletin tarihi hakkında ayrıntılı bir kitap, son dönem de Profil kitap spor kitapları basmaya başladı, desteklemeye değer