Belki, benim devrimdeki çocuklar pek çok şeyden mahrumdular, ama evde hareket edebilecekleri genişlikte sahaları vardı. O devrin en fakir evinde bile bugünkü apartman dairelerinde olduğundan daha çok yer vardı. Sonra sokakları vardı çocukların. İstanbul'da çocuk çeteleri çoğunlukta oğlan, çoğukere mahallelerinin sınırlarını geçer saatlerce görünmezlerdi. Çoğukere iki dış mahallenin sınırında ırklar birbirine karışırdı ve çocukların Rumca, Türkçe, İbranice, Ermenice karışımı bir Esperanto konuştuklarını duyardın. Ne olursa olsun o devrin İstanbul'unda çocukları bugünün çocuklarından daha mutluydular. Hakikaten, bütün o ihtiyarlara ne oldu. Evlerde nineler, dedeler, teyzeler görürdün. Hastalandığında sana bir bardak su verecek insanın olurdu. Şimdi ihtiyarlar ihtiyarlarla yaşlılar evinde, gençler gençlerle futbol sahasında ve diskotekte, çocuklar çocuk yuvasında, bebekler ana okulunda ve yetişkinler kadınıyla erkeğiyle işte...
Bizim Avlu, geçmiş ile bugünü kıyaslayan, bu kıyaslama sonucunda gördüklerinden mennun olmayan buna rağmen değişen zamanı anlamaya ve ona anlam katmaya çalışan bir yazarın öyküsü.
Yazarı ilk olarak (1990 yılında) Loksandra İstanbul düşü adlı kitabını okuyarak tanımıştım.Bizim avlu kitabı,yazarın seksenli yaşlarında yazdığı bir anı kitabı.Yazar 1897 yılında İstanbul’da doğmuş;anne tarafından İstanbullu,baba tarafından İdralıdır (Yunanistan’ın bol miktarda turist çeken bir adası).Çocukluğunun büyük bir kısmı Atina’da geçmiş,İstanbul’da Amerikan kolejinde okumuş ,beş sene Batum’da amcasının yanında kalmış (birinci dünya savaşı sırasında).Savaş sonrası bildigi üç lisan sayesinde ailesinin geçimine katkıda bulunabilmek için erken yaşta hayata atılmış.Bir ara İskenderiye’de de yaşamış.En sonunda Atina’ya yerleşmiş.Bizim avluda son dönemlerini yani Atinadaki yaşamı,kendi yaşantısını anlatıyor.Tam anlamı ile eski ile yeninin karşılastırmasının yapıldığı kısa (92 sayfa) ama uzun yolculuklara (Yordanidu ile eski günlere gidebiliyorsunuz) çıkartan bir kitap.İlk satırlar ”çimento ve apartman devrinde yaşıyoruz ” diye başlıyor ve eskiye özlemle devam ediyor.Aynı apartmanda oturup birbirini tanımayan ilişki kopukluğu içinde yaşayan komşular,yan dairelerden gelen hiç anlamadığı müzik nağmeleri,alışveriş torbalarının içinde gördüğü hazır yemekler,çocukların oynadığı plastik oyuncaklar,hanımların güzelleşmek için kullandıkları doğal olmayan kozmetik ürünler,evlerin küçülmesi gibi bir çok dikkatini çeken unsurları anlatıyor.Sık sık da Loksandra kitabına dönüşler var.Hoş bir anlatım.Sıkılmadan okuyabiliyorsunuz.
Kitap Yorumları - (2 Yorum)
Bizim Avlu, geçmiş ile bugünü kıyaslayan, bu kıyaslama sonucunda gördüklerinden mennun olmayan buna rağmen değişen zamanı anlamaya ve ona anlam katmaya çalışan bir yazarın öyküsü.
Yazarı ilk olarak (1990 yılında) Loksandra İstanbul düşü adlı kitabını okuyarak tanımıştım.Bizim avlu kitabı,yazarın seksenli yaşlarında yazdığı bir anı kitabı.Yazar 1897 yılında İstanbul’da doğmuş;anne tarafından İstanbullu,baba tarafından İdralıdır (Yunanistan’ın bol miktarda turist çeken bir adası).Çocukluğunun büyük bir kısmı Atina’da geçmiş,İstanbul’da Amerikan kolejinde okumuş ,beş sene Batum’da amcasının yanında kalmış (birinci dünya savaşı sırasında).Savaş sonrası bildigi üç lisan sayesinde ailesinin geçimine katkıda bulunabilmek için erken yaşta hayata atılmış.Bir ara İskenderiye’de de yaşamış.En sonunda Atina’ya yerleşmiş.Bizim avluda son dönemlerini yani Atinadaki yaşamı,kendi yaşantısını anlatıyor.Tam anlamı ile eski ile yeninin karşılastırmasının yapıldığı kısa (92 sayfa) ama uzun yolculuklara (Yordanidu ile eski günlere gidebiliyorsunuz) çıkartan bir kitap.İlk satırlar ”çimento ve apartman devrinde yaşıyoruz ” diye başlıyor ve eskiye özlemle devam ediyor.Aynı apartmanda oturup birbirini tanımayan ilişki kopukluğu içinde yaşayan komşular,yan dairelerden gelen hiç anlamadığı müzik nağmeleri,alışveriş torbalarının içinde gördüğü hazır yemekler,çocukların oynadığı plastik oyuncaklar,hanımların güzelleşmek için kullandıkları doğal olmayan kozmetik ürünler,evlerin küçülmesi gibi bir çok dikkatini çeken unsurları anlatıyor.Sık sık da Loksandra kitabına dönüşler var.Hoş bir anlatım.Sıkılmadan okuyabiliyorsunuz.