Gazeteci-yazar M. Emin Kazcı, kendine has o derinlemesine bakış açısan yer yer ironi dozu epey artırılmış üslubunu da ekleyerek sosyo-ekonomik açıdan çekilmez kılınan bir ülke manzarası çiziyor bize....Ortaçağ Fransası'nda zorla manastırlara kapatılıp rahibe yapılmak istenen Susanne'nin öyküsüyle başörtülü olduğu için okullardan atılıp evlerinde örgü örmeleri öğütlenen Suzan'ların kaderi arasında paralellik kuran yazar, Cuntacı olmaktansa astım olmayı tercih ederken hep devlet hainlerinden sözedilen bir ortamda millet hainlerinin de tanınmasını istiyor. Bilimi asayiş sorununa indirgemekten karpuz dilimlemeyi meslek sayan bilumum hilkat garipliklerine de iniyor ve ekliyor: Nasıl ki denizi olmayan eski Çekoslavakya'da Deniz Bakanlığı, Bulgaristan'da Kültür Bakanlığı, Rusya'da Adalet Bakanlığı varsa, bizde de insan haklarından sorumlu bakanlık var işte!Bir çırpıda kolayca okuyacaksınız.
“İnançlara Saygılı Laiklik” ‘Saygısını’ göstermek için hamlelerini sıklaştırırken,gerekçelerini Takviye edecek Özel Örnekler de,henüz sırtını duvara vermemiş ya da kulağının arkasında bakir bölge kalmış Öteki Türkiyeli’yi aramanın hırsıyla yanıp tutuşmaktadır! Ara Dönemlerinde Bağlılık Ziyaretini ilk yapan bu Toplum Marangozları, “İrtica Geldi Hanım” Türküsü eşliğinde taşıma suyla ideoloji türetirken,Avuçları ömür boyu cunta alkışlamakla ezelden kızarmış nice aydın kılıklı karanlık adam da “Yerli Malı Demokrasi” ye geçiş için Düşünsel Facialar fısıldamaktadır.Zihinsel Ambelelik sahibi Liboşlların, sırf Tırnak içindeki Laiklik Masalı sürgit devam etsin diye sarıldığı bu can simitleri,bilinçlerinin bitkisel yaşama girdiğinin de göstergesidir.Çekiçsever Memleket Evlatlarının ezeli bilgileriyle takdir ettikleri “Yüksek Dozda Öcü” Malumu ilana gerek olmadığından! Mevhum ve Muhayyel İrtica Söylemi bir çok gerçeğin açığa çıkmasını engelleyen şal hükmündedir hala! Öyle ya daha baştan homurtuyla karşılamaya teşne bir tutum içerisinde olan Bugünkü Bakiyeleri,Şalterli Demokrasi’nin Mecnunudurlar! Çözebilene Aşkolsun!
2001 yılına kadar olan sıkıntıları ironik bir şekilde anlatmış.biz de o günleri yaşadık.bazı olaylara seyirci olduk bazılarının bizzat içinde bulunduk. anlatılan bazı aksaklıklar 2009 da da var ama bir çoğu da ortadan kalkmış durumda.
mehmet emin kazcı’nın akit gazetesinde 2000-2001 yılları arasında yazdığı yazıları topladığı bir kitap.zihni berrak vicdanı tertemiz bir insanın günlük konular hakkıdaki enfes yorumlar.bu kitap 2009 yılında okuyunca hep aynı şeyler tartışılıyor ülkemizde. kronikleşmiş sorunlarımıza bir türlü çözüm bulamıyoruz.
Kitap Yorumları - (3 Yorum)
“İnançlara Saygılı Laiklik” ‘Saygısını’ göstermek için hamlelerini sıklaştırırken,gerekçelerini Takviye edecek Özel Örnekler de,henüz sırtını duvara vermemiş ya da kulağının arkasında bakir bölge kalmış Öteki Türkiyeli’yi aramanın hırsıyla yanıp tutuşmaktadır! Ara Dönemlerinde Bağlılık Ziyaretini ilk yapan bu Toplum Marangozları, “İrtica Geldi Hanım” Türküsü eşliğinde taşıma suyla ideoloji türetirken,Avuçları ömür boyu cunta alkışlamakla ezelden kızarmış nice aydın kılıklı karanlık adam da “Yerli Malı Demokrasi” ye geçiş için Düşünsel Facialar fısıldamaktadır.Zihinsel Ambelelik sahibi Liboşlların, sırf Tırnak içindeki Laiklik Masalı sürgit devam etsin diye sarıldığı bu can simitleri,bilinçlerinin bitkisel yaşama girdiğinin de göstergesidir.Çekiçsever Memleket Evlatlarının ezeli bilgileriyle takdir ettikleri “Yüksek Dozda Öcü” Malumu ilana gerek olmadığından! Mevhum ve Muhayyel İrtica Söylemi bir çok gerçeğin açığa çıkmasını engelleyen şal hükmündedir hala! Öyle ya daha baştan homurtuyla karşılamaya teşne bir tutum içerisinde olan Bugünkü Bakiyeleri,Şalterli Demokrasi’nin Mecnunudurlar! Çözebilene Aşkolsun!
2001 yılına kadar olan sıkıntıları ironik bir şekilde anlatmış.biz de o günleri yaşadık.bazı olaylara seyirci olduk bazılarının bizzat içinde bulunduk. anlatılan bazı aksaklıklar 2009 da da var ama bir çoğu da ortadan kalkmış durumda.
mehmet emin kazcı’nın akit gazetesinde 2000-2001 yılları arasında yazdığı yazıları topladığı bir kitap.zihni berrak vicdanı tertemiz bir insanın günlük konular hakkıdaki enfes yorumlar.bu kitap 2009 yılında okuyunca hep aynı şeyler tartışılıyor ülkemizde. kronikleşmiş sorunlarımıza bir türlü çözüm bulamıyoruz.