Casus ünlü İngiliz eleştirmen F.R.Leavis’den “kesinlikle bir klasik ve başyapıt” övgüsünü almış bir romandır. Conrad, bir dedektif öyküsü havası taşıyan bu romanda, insan yaşamına belli bir açıdan bakmayı, insan ruhunun derinliklerinde yatan temel gerçeklere inmeyi amaçlar. Conrad için bir romanda geçen olaylar, olayların geçtiği ortamlar, kişiler ve onlar arasındaki ilişkiler, hep bu amacın ortaya konabilmesini sağlayacak biçimde düşünülüp tasarlanmış öğelerdir. Casus'taki olayların mekânı Londra'dır. Yazarın romana sonradan eklediği Önsöz’de bu kent hakkında söyledikleri çok aydınlatıcıdır:“Derken gözlerimin önünde koskoca bir şehir belirdi –insan eliyle yaratılmış gücü sayesinde göklerin öfke ve sevincini hiçe sayan, yeryüzünün ışığını zalimce yutup tüketen, bazı kıtalardan çok daha kalabalık, dev bir şehir. Bu şehirde her türlü öyküye ortam olabilecek kadar bol yer, tüm güçlü duyguları barındırabilecek derinlik, her türlü olaya uygun düşecek farklılıkta toplumsal bir çevre, beş milyon kişiyi gömmeye yetecek kadar da karanlık vardı.”
1908 yılında yazılmış harika bir roman.
İngiliz derin devletinin çevirdiği işleri gerçek bir olay üzerinden ortaya döken bir çalışma.
Verlock, bir kırtasiye dükkanı işleten, eşi, kayın validesi ve kayın biraderi ile birlikte sıradan bir hayat yaşayan, sıradan bir Londralı’dır.
Ancak bu görünürdeki yüzüdür.
Gerçekte Verlock İngiliz derin devletine çalışmaktadır.
Bir gün bağlı olduğu birimden bir davet alır.
Oraya gittiğinde ise durumun kritik olduğunu öğrenir.
İngiltere’nin birlik ve beraberliğinin sağlanması için yapılması gereken bazı eylemler vardır.
Bu aşamadan sonra gerilim, her sayfada biraz daha artacak.
Herkesin içinde yaşadığı gerilim düzeyi öylesine yükselecek ki siz de okurken olayları yaşayan biri olacaksınız adeta.
Casus aynı zamanda devlet çarklarını da sorgulayan felsefi yönü de olan bir roman.
Casus romanlarından daha çok aksiyon temposu beklenir ancak elimizdeki gerilim temposu yüksek ve klasik olmaya aday bir roman.
polisiye bir haz bekleyenler için başından söyleyeyim hayal kırıklığına uğrarsınız ama karakter ve kişi tahlilleri alanında ele alınması gereken bir kitap.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Modern batı klasiklerini sevdiren kitaplardan…
19. yüzyıl sonlarında Londra’da geçen ve derinlemesine psikolojik gözlemler içeren bir öykü. Beğendim.
1908 yılında yazılmış harika bir roman.
İngiliz derin devletinin çevirdiği işleri gerçek bir olay üzerinden ortaya döken bir çalışma.
Verlock, bir kırtasiye dükkanı işleten, eşi, kayın validesi ve kayın biraderi ile birlikte sıradan bir hayat yaşayan, sıradan bir Londralı’dır.
Ancak bu görünürdeki yüzüdür.
Gerçekte Verlock İngiliz derin devletine çalışmaktadır.
Bir gün bağlı olduğu birimden bir davet alır.
Oraya gittiğinde ise durumun kritik olduğunu öğrenir.
İngiltere’nin birlik ve beraberliğinin sağlanması için yapılması gereken bazı eylemler vardır.
Bu aşamadan sonra gerilim, her sayfada biraz daha artacak.
Herkesin içinde yaşadığı gerilim düzeyi öylesine yükselecek ki siz de okurken olayları yaşayan biri olacaksınız adeta.
Casus aynı zamanda devlet çarklarını da sorgulayan felsefi yönü de olan bir roman.
Casus romanlarından daha çok aksiyon temposu beklenir ancak elimizdeki gerilim temposu yüksek ve klasik olmaya aday bir roman.
Martin Eden’ da geçen ve Martin Eden çok etkilendiği yazar olması sebebiyle dikkatimi çekmişti ve kendisini okumaya bu kitabıyla başladım..
polisiye bir haz bekleyenler için başından söyleyeyim hayal kırıklığına uğrarsınız ama karakter ve kişi tahlilleri alanında ele alınması gereken bir kitap.