Selçuk Baran (1933-1999), 1968’de Yeditepe’de çıkan ilk öyküsü “Çocuğun Biri”nden son yazdıklarına kadar, bir başka önemli öykücümüzün, Tomris Uyar’ın saptamasıyla “ne kadar küçük insanlar olsalar da” “büyük serüvenler, büyük aşklar, büyük ölümler özleyen” ama “çevrenin, ailenin, geleneklerin baskısıyla sindirilmiş” kişileri yazdı.Bugün, sadece yazdıklarıyla değil, son yıllarında inatla susuşuyla da tanınıyor. (Oysa daha ilk kitabı Haziran ile 1973 TDK Öykü Ödülü’nü kazanmış, Bir Solgun Adam ile 1974 Milliyet Yayınları Roman Yarışması’nda mansiyon almış, Anaların Hakkı ile 1978 Sait Faik Hikâye Armağanı’nı Adnan Özyalçıner’le paylaşmış, Bozkır Çiçekleri ile de 1979 Milliyet Yayınları Roman Yarışması’nda mansiyon kazanmıştı).Selçuk Baran’ın görebildiği son iki kitabı (Arjantin Tangoları, 1992; Porselen Bebek, 1996) yayınevimizden çıkmıştı. Şimdi bütün öykülerini içeren bu kitapla, çok erken, beklenmedik bir zamanda susmuş bu önemli yazarımızı bilenler hatırlayacak, bilmeyenler tanıyacaktır diye umuyoruz.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Öykü okumayı sevdiğim için hemen sipariş verdim.
türk edebiyatının sessiz edibesi
BU KİTABI BİR ÖYKÜSEVER OLARAK EDİNDİĞİM VE SELÇUK BARAN’ ÖYKÜLERİNİ TANIYACAĞIM İÇİN ÇOK MUTLUYUM. AYRICA TOPLU ÖYKÜ YA DA TOPLU ŞİİR KİTAPLARINI ALMAK HEM EKONOMİK HEM DE YAZARLARIN GELİŞİM ÇİZGİSİNİ GÖRMEMİZ AÇISINDAN ÇOK ÖNEMLİDİR
Selçuk Baran’ın bütün öyküleri bir arada. Toplu öyküler, yazarın yaşadığı yılları çok güzel anlatıyor. “Ülkemi, ülkemin insanlarını kurtarmakla meşguldüm. Ülkemin insanlarını kurtarmak, insanlığı kurtarmak anlamına geliyordu bir bakıma. Bu yüzden çok, ama çok meşguldüm. Bu önemli işimden başka bir şey düşünemiyordum. Yazık ki, insanlık bir yana, tek kişiyi bile kurtaramadan tutuklanıverdim.” (s. 320) dedirtiyor, “Kış Yolculuğu” öyküsündeki karaktere. Çok hacimli kitapta -712 sayfa- anlatımı ve kurgusu usta işi öyküler var. Odadaki, Konuk Odaları, Anne, Işıklı Pencereler, Ablam, Arif Hikmet Bey, Öğle Saatleri, Acı vb. gibi.
Selçuk BARAN.bazı yazarlar vardır ki öldükten sonra farkına varılır, ondan sonra kıymete biner…selçuk baran da maalesef öyle olmuş. kocaman bir öykü kitabı duruyor karşınızda. ama inanın okuması o kadar rahat bir kitap ki.. bir de yazarın en çok sevdiğim yanı erkek kahramanları anlatırken onların kadınsı yönlerini ön plana çıkararak kendimizi kadınların gözüyle nasıl görmemiz gerektiğini çok güzel anlatmış olması. daha önce farklı tarihlerde basılan küçük öykü kitapları bu kitapta bütünleşmiş hem kendisiyle hem yazarımızla.. iyi ki yazmışsın bunları ey selçuk baran..