Ana-baba olmak zor zanaat denir. Aslında zor olan bu değil. Çocuğun olur, ana-baba olursun, bu kadar kolay. Zor olan, ana-babalık yapmaktır. İyi bir öğretmen, iyi bir doktor, mühendis, iyi bir işçi, esnaf, iyi bir memur olabilirsiniz. Ama sorun kendinize, iyi ana-babalık yapıyor musunuz? Zanaat deniyorsa, bu sözün gelişi. Çocuk yetiştirmek zanaat olmaktan, sanat olmaktan ötedir, bilim işidir.Ana-baba olma isteği doğuştan gelebilir; ama çocuk yetiştirmek, ana-babalık yapmak öğrenilir. Çocuğun eğitimi nasıl doğmadan (dölyatağına düşünce) başlıyorsa, ana-babalık da ana-baba olmadan öğrenilmeye başlanmalıdır. Bir süreçtir bu. Öğrenme sürer, hep, her zaman. Ana-baba eğitimcidir, hem de ilk eğitimci. Ama eğitimci olması gereken ana-babanın kendisi eğitilmemişse çocuğu nasıl eğitecek?...
yazarın çocuk eğitimi serisi içinde yer alan bu ikinci kitabında okul çağındaki çocuğun eğitimi bunun yanısıra parmak emme, tırnak yeme, tikler,çocuğun dil gelişimi vb. konularda faydalı bilgilerin yer aldığını görüyoruz. Anne babaların ve eğitimcilerin faydalanabileceği bir kitap olmuş.
Babam bazen çocukları hakkında yorum yapar, eğer tüm çocukları yanında ise hele bu fırsatı asla kaçırmaz ve baba olduğunu, büyük olduğunu, hepimizin reisi olduğunu göstermek istercesine sıralar tüm çocukları hakkındaki fikirlerini. Hangimizin kendinden özellikler taşıdığını, hangimizin annemize benzediğini sıralar durur. En küçükleri ben olduğum için en son sıra bana gelir ve babam “Sadece seni ben eğitmedim” der, “Sen kendi kendini eğittin!” Hiçbir zaman ağzımı bile açmam bu söyledikleri karşısında, beni beğendiğini, herkese enteresan gelen fikirlerimle ilgilendiğini, farklılığımı kabullendiğini bilirim. Ama aslında şu an ki ben’ in sadece kendi kendini eğitmediğini, aslında anne ve babamdan pek çok eser alarak bugüne geldiğimi söylemek isterim. Ama gururum bir türlü buna izin vermez. Sanki herşeyi ben inşa etmişim gibi bir ego srara tam bunları söyleyeceğim sırada ve söyleyemem. Oysa kitapta da göreceksiniz ki kişi kim olursa olsun, hangi durumda, hangi sosyal yapıda, statüde, bilgi seviyesinde, kültürde olursa olsun muhakkak anne ve babasından kalıntıları taşır ve bu kalıntılar aslında o kişinin kendisi olmasında temel yapı taşlarıdır. Bu nedenle hayatımdaki tüm olumsuz ve olumlu yanlar itibari ile ilk teşekkür etmem gerekenlerde, ilk yermem gerekenlerde ilk önce ebeveynlerimdir.
Kitap Yorumları - (2 Yorum)
yazarın çocuk eğitimi serisi içinde yer alan bu ikinci kitabında okul çağındaki çocuğun eğitimi bunun yanısıra parmak emme, tırnak yeme, tikler,çocuğun dil gelişimi vb. konularda faydalı bilgilerin yer aldığını görüyoruz. Anne babaların ve eğitimcilerin faydalanabileceği bir kitap olmuş.
Babam bazen çocukları hakkında yorum yapar, eğer tüm çocukları yanında ise hele bu fırsatı asla kaçırmaz ve baba olduğunu, büyük olduğunu, hepimizin reisi olduğunu göstermek istercesine sıralar tüm çocukları hakkındaki fikirlerini. Hangimizin kendinden özellikler taşıdığını, hangimizin annemize benzediğini sıralar durur. En küçükleri ben olduğum için en son sıra bana gelir ve babam “Sadece seni ben eğitmedim” der, “Sen kendi kendini eğittin!” Hiçbir zaman ağzımı bile açmam bu söyledikleri karşısında, beni beğendiğini, herkese enteresan gelen fikirlerimle ilgilendiğini, farklılığımı kabullendiğini bilirim. Ama aslında şu an ki ben’ in sadece kendi kendini eğitmediğini, aslında anne ve babamdan pek çok eser alarak bugüne geldiğimi söylemek isterim. Ama gururum bir türlü buna izin vermez. Sanki herşeyi ben inşa etmişim gibi bir ego srara tam bunları söyleyeceğim sırada ve söyleyemem. Oysa kitapta da göreceksiniz ki kişi kim olursa olsun, hangi durumda, hangi sosyal yapıda, statüde, bilgi seviyesinde, kültürde olursa olsun muhakkak anne ve babasından kalıntıları taşır ve bu kalıntılar aslında o kişinin kendisi olmasında temel yapı taşlarıdır. Bu nedenle hayatımdaki tüm olumsuz ve olumlu yanlar itibari ile ilk teşekkür etmem gerekenlerde, ilk yermem gerekenlerde ilk önce ebeveynlerimdir.