Hayatını sinemaya adamış Hulusi Kentmen’in yaşamına ve yaptıklarına bugünün gözlükleriyle bakmak haksızlık olur. Döneminin zorlu atmosferini, imkansızlıklarını, sanat anlayışını göz ardı etmek onu sadece oynadığı sayısız filmdeki rolleriyle tanımaktan öteye gitmeyecektir.Dedem Hulusi Kentmen, herkesin ‘dedem’ dediği sanatçıyı yüzeysel tanımlamalardan kurtarıp onun daha derinden anlaşılmasını sağlamak, okuru evinde dolaştırmak, eşyalarını göstermek, koltuğuna oturtmak, sokağında gezdirmek, birlikte günlerini geçirdiği insanlarla tanıştırmak için torunu Melek Kentmen tarafından kaleme alındı. Daha önce kimsenin görmediği belgelerle, daha önce kimseye anlatılmamış anılarla birçok ünlü ismin de katkı verdiği bu kitap, Türk sineması için eşsiz bir kaynak niteliğinde.Hepimizin dedesine saygıyla.
Kitap Yorumları - (4 Yorum)
kütü bir kitap. hulusi kentmen’ e ait anılar var. hulusi kentmen ile alakası olmayan anılar var. hulusi kentmen in hiç tanımadığı insanlarla ilgili onun ağzından söylenmiş gibi uydurulmuş beğeniler var.
Kitabı okumaya başladığımda sanki kendisiyle sohbet ediyor gibiydi. Kendi hayatını kendi anlatıyor.
Türk sinemasının ölümsüz yıldızını birde torunundan dinliyoruz: Uzun yıllar aynı evde yaşadık. Çok tontondu ama ben ona ‘siz’ diye hitap ederdim. Babam da öyle… Aslında ona kimse ‘sen’ diyemezdi, herkes saygı gösterirdi. Sabahları seti olsun olmasın mutlaka tıraşını olur, parfümünü sıkardı. Her şeyin göze hitap edenini severdi. Asker olmanın verdiği disiplin de var tabii… Hiç boş durmazdı, hep çok çalışırdı. Sette çalışan işçileri gözlemlermiş; kim yemek yedi, kim parasını aldı, kim mutlu, kim mutsuz diye. Onu anlatan herkes “Sette bir ağırlığı vardı, oyuncuların babasıydı, onun olduğu yerde hır gür çıkamazdı” diyor.
Kitaptan o kadar zevk aldım ki, keşke daha uzun olsaydı diye düşündüm. Sanki Hulusi Kentmen karşımda hayatını, anılarını anlatıyor gibiydi. Bulursanız mutlaka alın ve okuyun derim.