Edebiyatta düzyazının kısa türleri arasında yer alan ‘deneme’nin başlangıcı Batı edebiyatındadır. Antik edebiyatın Plutarch, Seneca gibi yazarlarından esinlenip onları örnek alarak ilk ‘deneme’leri 16. yüzyılda Montaigne kaleme almıştır. Dolayısıyla türün isim babası odur: ‘Essais’ adını koyarken daha çok yazış tarzındaki metodu, başka türlü düşünmeyi deneyişi vurgulamıştır. Montaigne'nin bu başlık altında topladığı yazıların türünde olan yazılara ‘essais’ (deneme) denmesi, yani bu tarzın bir tür olarak genellik kazanması, Fransa'da Montaigne'den yüz yıl sonra, Almanya'da ise iki yüzyıl sonra söz konusudur, ingiltere'de Francis Bacon'm 1597 yılında ‘Traktat’larına Montaigne'den esinlenerek aynı adı verdiğini görüyoruz. Fransa ve İngiltere'de ‘dergi’ kültürünün oluşup güçlenmesiyle, ‘deneme’ türü gelişme, yaygınlaşma imkânı bulmuştur. Almanya'da da 18. yüzyılda ‘haftalık ahlâk dergileri’ (Moralische Wöchenschriften) ve ‘Teutscher Merkür’ gazetesi ‘deneme’lere açılmış. Rabener, Sturz, Lessing, Wieland Herder, Lichtenberg, Schiller, Goethe, Möser, Kleist, Schlegel Kardeşler, Növalis ve Tieck Alman denemelerinin klasik örneklerini vermişlerdir.‘Deneme’ türünün kesin tanımı ve benzer kısa düzyazı türlerinden ayrımı, edebiyat bilimcileri için tartışmalı bir sorun olmuştur. Gero von Wüpertm denemeyi tanımlayışı şöyledir: ‘Düşünce toplum ve kültür hayatının bilimsel ya da güncel konusu üzerinde anlaşılması kolay, ama sanat ve bilgi düzeyi bakımından iddialı, fikirce olduğu kadar estetik yönden de doyurucu, bilinçli bir öznellikle kaleme alınmış kısa düzyazı türü.’ Edebiyat türlerini işlevsel açıdan sınıflandırırken ‘bilgi verici olanlar’ (informierend) ‘değerlendirici olanlar’ (wertend), ‘bildiri niteliği taşıyanlar’ (appelierend) ve ‘yazarın kendi özgeçmişini işleyenler’ (autobiographisch) grupları ortaya çıkıyor. ‘Deneme’ türü bunlardan ‘değerlendirme’ işlevi yüklenen düzyazılar grubu içinde ele alınıyor Aynı grupta denemeden başka ‘fıkra’ (Feuilleton) ‘yorum’ (Gloss), ‘başmakale’ (Leitartike) ve ‘eleştiri’ (Kritik) var. İşlevi ‘değerlendirmek’ olan türlerin ortak özelliği, yazarın öznel bakış açısını on plana almaktır. Değerlendirme işi, farklı tarzlarda gerçekleşebilir: Mesela açıklayarak, tartıp biçerek, tartışarak, sohbet ederek ya da eleştirip yargılayarak. ‘Değerlendirici’ işlevi olan türlerin temel ilkesi ‘öznellik’, Yazara geniş edebiyat olanaklarından yararlanmayı kolaylaştırır.
Kitap Yorumları - (0 Yorum)