Minik kızım, güzel meleğim Gemma, bir daha banadönmemek üzere kaçırıldığı gün henüz iki aylık birbebekti. Aynı gün, içimdeki yaşama sevinci de birdaha dönmemek üzere beni terk edip gitti. Gemma’yıkaybettikten sonraki tüm günlerim, hatta yıllarım, onuaramakla ve ondan en ufak bir iz bulmayı bekleyerek geçti.Her sene, kızımın doğum gününde sahile gidiyor vekızım için yazdığım bir mektubu bir cam şişe içindedenize bırakıyordum. Belki bir gün, dalgalar onu banageri getirir diye…Derin bir nefes alıyordum, belki kızımın kokusudenizin kokusuna karışmıştır diye…Bebeğinin babası Alan, kızları Gemma’yı kaçırıpkayıplara karışmıştı. Verity, kızını bulmak için tümacısına rağmen ayakta kalmak zorundaydı. Hayatdevam ediyordu, ancak Gemma’nın boşluğu neyaparsa yapsın dolmuyordu.Verity yine de, bir gün kızına kavuşacağına dairumudunu hiç yitirmiyordu.Çaresiz bekleyiş sürerken, Gemma’nın ortadankayboluşu gibi aniden gelen bir telefon, Verity’niniçinde on altı yıldır sönmeyen ateşi söndürecekti.Gemma sonunda bulunmuştu.Verity, hayatının en güzel haberiyle mutluluktanuçarken, babası tarafından kaçırılan ve yalanlarla dolubir hayat yaşayan Gemma’yı zor günler bekliyordu.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
yazarın adını ilk defa duydum fakat yorumlar ilgimi çekti
Ismi kadar kendisi de çok güzel bir kitap huzur veriyor insana okurken yaz ve denizi hatırlatan bir kitap.
güzeldi fena diildi
yazarı seven arkadaşıma hediye olarak aldım kitap hakkında maalesef bir fikrim yok .
Başlarda sıkılsamda, kitabı sevdim.