Günün son ışıkları da kaybolmuş, gökte yıldızlar parıldamaya başlamıştı. Bütün pencerelerden lacivert geceye aydınlık taşan Yeniköy'deki beyaz yılada, bu yıldızlardan daha parlak bir alem vardı. Bir düğün vardı bu gece orada...Yalının en aydınlık yeri, deniz üstündeki balkona açılan büyük salondu. Muntazam giyimli garsonlar çevik hareketlerle büfeyi hazırlıyor; salonun dip köşesine üç dört genç müzik aletlerini yerleştiriyordu. Bunlardan uzun boylu, zayıf, sevimli bir genç mikrofonun ayarı ile meşguldü.
Klasikleşen eserlerden biri… Kitap eski basım… Kapak ve sayfaları eski olsada, sahaflarda bulabileceğiniz o eski kitap kokusunu bu kitabın sayfalrından koklayabilirsiniz. Kerime Nadir’in kitaplığınızda Türk Yazarları bölümünde bulundurmanız gereken kitaplardan…
Dert Bende yine bir Kerime NADİR klasiği olarak karşımıza çıkıyor. Zaten kitabın ilk başında ‘bu bir filmin senaryosudur’ ibaresi mevcut. Gerçekten de eski Türk filmlerinden birisinin senaryosunu okuduğunuz bu yazı olmasa da aşikar. Mutlu başlayan hikaye ilerleyen sayfalarda yerini hüzüne terkediyor. Daha sonra dramatikleşen olay örgüsünü yazar en sonunda okuyucunun beklentisine uyacak şekilde tatlıya bağlıyor. Sonuç olarak ciddi kitaplardan uzaklaşıp kafalarını dinlemek isteyenler için ideal bir seçim olacaktır.
Kitapla alakalı oldukça çarpıcı bir iddia 12.04.2006 akşamı Eurotürk kanalında ”Kürşat Başar’la” isimli proğramnda bir yemek sohbeti sırasında ortaya atıldı. Eserin Kerime Nadire ait olmadığı, önceden yazılmış bir film senaryosu olduğu ve bu senaryoya bir şekilde değer katmak için ünlü birkaç yazara teklif götürüldüğü, senaryodan yola çıkarak roman yazması istenildiği..vs. anlatıldı. Aynı adlı bir şarkıdan yola çıkılarak adı ‘dert bende’ olarak konulan filmin senaryosunun hazır olduğu, Kerime Nadir’e bu senaryodan bir roman üretilmesi istenildiği, ünlü yazarın ‘vaktim yok’ diğerek önce bu teklifi geri çevirdiği, ardından bir şekilde senaryonun Kerime Nadir’in isism hakkı satın alınarak onun eseriymiş gibi kitaplaştırılıp basıldığı, ardından ‘Kerime Nadir’in Ölümsüz Eseri’ başlığı altında bir filmin snaryosu adıyla afişlere konu olduğu..vs. anlatıldı. Bir senaryonun nasıl olupta ‘ölümsüz eser’ünvanı kazandığı kahkahalar eşliğinde tartışıldı. Aslında çok önemli bir ‘etik’ sorununun yaşandığı gün ışığına çıktı. Bir yazarın nasıl olupta böyle bir duruma düştüğüne anlam veremedim. Kendisine ait olmayan bir çalışmayı kabullenme gerekkçesini düşündüm ama bulamadım. Söylenenler sadece bir iddia ama öylesine samimi duygularla dile getirildiki olayın vehameti bile şaşkınlıktan ve gırgıra vurulmasından dolayı anlaşılamadı.Kitabı okumadım.Ancak kitap hakkındaki bu önemli detayı kitapyurdu okuyucuları ile paylaşmak istedim. Yazarın bağımlısı olmuş okurlarında konuya dikkatlerini çekmekte yarar görüyorum. Bazı şeyler bukadar kolay ve sıradan olmamalı. Yazar şayet anlatıldığı gibi böylesi bir hataya düşmüşse içler acısı bir durum…Demekki bazı şeylerin gün ışığına kavuşması için aradan biraz zaman geçmesi yeterli. Hiçbirşey gizli kalmıyor…Velevki iddialar yalan ve yanlış o halde halen hayatta olduğu söylenilen Kerime Nadir’in yada onun yayım haklarına sahip varislerimnin bu konuya el atması gerekir. Oldukça ciddi bir konu çünkü.
Kitap Yorumları - (3 Yorum)
Klasikleşen eserlerden biri… Kitap eski basım… Kapak ve sayfaları eski olsada, sahaflarda bulabileceğiniz o eski kitap kokusunu bu kitabın sayfalrından koklayabilirsiniz. Kerime Nadir’in kitaplığınızda Türk Yazarları bölümünde bulundurmanız gereken kitaplardan…
Dert Bende yine bir Kerime NADİR klasiği olarak karşımıza çıkıyor. Zaten kitabın ilk başında ‘bu bir filmin senaryosudur’ ibaresi mevcut. Gerçekten de eski Türk filmlerinden birisinin senaryosunu okuduğunuz bu yazı olmasa da aşikar. Mutlu başlayan hikaye ilerleyen sayfalarda yerini hüzüne terkediyor. Daha sonra dramatikleşen olay örgüsünü yazar en sonunda okuyucunun beklentisine uyacak şekilde tatlıya bağlıyor. Sonuç olarak ciddi kitaplardan uzaklaşıp kafalarını dinlemek isteyenler için ideal bir seçim olacaktır.
Kitapla alakalı oldukça çarpıcı bir iddia 12.04.2006 akşamı Eurotürk kanalında ”Kürşat Başar’la” isimli proğramnda bir yemek sohbeti sırasında ortaya atıldı. Eserin Kerime Nadire ait olmadığı, önceden yazılmış bir film senaryosu olduğu ve bu senaryoya bir şekilde değer katmak için ünlü birkaç yazara teklif götürüldüğü, senaryodan yola çıkarak roman yazması istenildiği..vs. anlatıldı. Aynı adlı bir şarkıdan yola çıkılarak adı ‘dert bende’ olarak konulan filmin senaryosunun hazır olduğu, Kerime Nadir’e bu senaryodan bir roman üretilmesi istenildiği, ünlü yazarın ‘vaktim yok’ diğerek önce bu teklifi geri çevirdiği, ardından bir şekilde senaryonun Kerime Nadir’in isism hakkı satın alınarak onun eseriymiş gibi kitaplaştırılıp basıldığı, ardından ‘Kerime Nadir’in Ölümsüz Eseri’ başlığı altında bir filmin snaryosu adıyla afişlere konu olduğu..vs. anlatıldı. Bir senaryonun nasıl olupta ‘ölümsüz eser’ünvanı kazandığı kahkahalar eşliğinde tartışıldı. Aslında çok önemli bir ‘etik’ sorununun yaşandığı gün ışığına çıktı. Bir yazarın nasıl olupta böyle bir duruma düştüğüne anlam veremedim. Kendisine ait olmayan bir çalışmayı kabullenme gerekkçesini düşündüm ama bulamadım. Söylenenler sadece bir iddia ama öylesine samimi duygularla dile getirildiki olayın vehameti bile şaşkınlıktan ve gırgıra vurulmasından dolayı anlaşılamadı.Kitabı okumadım.Ancak kitap hakkındaki bu önemli detayı kitapyurdu okuyucuları ile paylaşmak istedim. Yazarın bağımlısı olmuş okurlarında konuya dikkatlerini çekmekte yarar görüyorum. Bazı şeyler bukadar kolay ve sıradan olmamalı. Yazar şayet anlatıldığı gibi böylesi bir hataya düşmüşse içler acısı bir durum…Demekki bazı şeylerin gün ışığına kavuşması için aradan biraz zaman geçmesi yeterli. Hiçbirşey gizli kalmıyor…Velevki iddialar yalan ve yanlış o halde halen hayatta olduğu söylenilen Kerime Nadir’in yada onun yayım haklarına sahip varislerimnin bu konuya el atması gerekir. Oldukça ciddi bir konu çünkü.