Falcı kadın olaylan görmüştü. Geçmişi biliyor, geleceği okuyordu. Engizisyonun vahşi cadı avından esrarengiz şekilde kurtulan Barbara, büyücü değil, belki bir otacı kadındı ve aşkı arıyordu. Aşkı bulduğunda, geçmişten gelen bir tapınak fahişesiyle kavgayı göze aldı..."Dervişler ve Sultanlar", bir masal ve efsane havasıyla tarih öncesi çağlara gidiyor: 13. yüzyılın renkli ve gizemli dünyasında bir roman dokusuyla ilerliyor. Mitra ayinlerinden Tapınak Şövalyelerine, Konya Selçuklu Sultanlarından gizemli dervişlere, her öykü başka bir öyküye açılıyor.Bazen bir şiirin dizeleri duyuluyor, bazen bir ney sesi, bazen çarpışan kılıçların madeni sesi. Haçlıların, Frank Şövalyelerinin ve Selçukluların çağını bütün renkleriyle yaşıyoruz Reha Bilge'nin bu son romanında.
Kitabı, arka kapağındaki tanıtım yazısını okuyarak almaya karar verdim. Ancak tanıtım yazısında yazılanlardan, en azından bana çağrıştırdıklarından daha azını buldum diyebilirim.Kesinlikle bir hayal kırıklığından bahsetmiyorum. Okuyunca göreceksiniz ki Reha Bilge, edebiyatımızda fazla başvrulmayan bir yazı tekniği ve titiz bir işçilikle oluşturmuş kitabını.Tamamen “yayınevinin” işgüzarlığı, hatta aldatmacası olarak gördüğüm bir konuya temas etmeden de geçemeyeceğim…Benim aldığım, kitabın ilk baskısıydı ve kapağında “bestseller” yazıyordu. (“çok satan” yada “en çok satan” niye demezler, onu da anlamıyorum ya, neyse…)Hiçbir kitabın kapağına daha ilk baskısında ‘en çok satan’ yazılmaz. Çünkü herhangi bir kitabın en çok satan olup olmayacağı, daha kitabın ilk baskısından anlaşılmaz, öngörülemez. Bu işi zamana ve sonraki baskılara bırakmak daha doğru bence.Yazarla bir alakası olmayan, tamamen yayınevine ait bir işgüzarlık hatta aldatmaca bence. Değinmedem geçemedim.
Kitap Yorumları - (1 Yorum)
Kitabı, arka kapağındaki tanıtım yazısını okuyarak almaya karar verdim. Ancak tanıtım yazısında yazılanlardan, en azından bana çağrıştırdıklarından daha azını buldum diyebilirim.Kesinlikle bir hayal kırıklığından bahsetmiyorum. Okuyunca göreceksiniz ki Reha Bilge, edebiyatımızda fazla başvrulmayan bir yazı tekniği ve titiz bir işçilikle oluşturmuş kitabını.Tamamen “yayınevinin” işgüzarlığı, hatta aldatmacası olarak gördüğüm bir konuya temas etmeden de geçemeyeceğim…Benim aldığım, kitabın ilk baskısıydı ve kapağında “bestseller” yazıyordu. (“çok satan” yada “en çok satan” niye demezler, onu da anlamıyorum ya, neyse…)Hiçbir kitabın kapağına daha ilk baskısında ‘en çok satan’ yazılmaz. Çünkü herhangi bir kitabın en çok satan olup olmayacağı, daha kitabın ilk baskısından anlaşılmaz, öngörülemez. Bu işi zamana ve sonraki baskılara bırakmak daha doğru bence.Yazarla bir alakası olmayan, tamamen yayınevine ait bir işgüzarlık hatta aldatmaca bence. Değinmedem geçemedim.