İki İmparatorluğun idaresinde yaşamış Doğu Anadolu’nun serhat şehirlerindeki savaşlar ve göçler esnasında neler olduğu, başlarına neler geldiğini bilmediğimiz öyle çok insan var ki, öyle çok insan yitip gitti ki, öyle çok insan birbirine kavuşmadan öldü ki, öyle çok mezarı belli olmayan şehitler var ki, öyle çok adsız mezarlar kaldı ki!
Tarih defalarca ağlatsa bile, küllerinden doğarak yeniden yükselen Anadolu’nun derin, mağrur bir hüznü var.
Hüznünde boğulmak yerine mücadeleyi seçmiş halkımız, hiç başını eğmeden.
İnsanız işte... Savaşmışız, ama âşık olmayı unutmamışız. Mürsel ve Sara’da öyle... Bir taraftan varlık içinde yokluk ve yoksunluk, bir taraftan belirsiz ve korku dolu bekleyişler. "Ata baba yurdunu terk ediş" Diktiğin fidanın ağaç olduğunu göremeyeceğini bilmek...
Kitabı okudum tarihi roman kıvamında iyi bir anlatım var Ahıska Türklerinin anadolu ayağını resmetmekte güzel bir çalışma olmuş Köklerini kafkasyada arayanların hayellerini güçlendirmeye yarayacağını düşünüyorum.
Kendi soyunu resmeden geleceğini belirlemede söz sahibi olur. Bilgi saklanmakla unutulur oysa bilgi paylaşmakla güçlenerek çoğalır bilgili araştırmacı olmak bu gibi güzel eserleri ortaya çıkarır. Özellikle Çıldrlır (Suhara)Aşık şenliklilerin okuyacağı bir kitap
Emeği geçenlerin eline gönlüne sağlık
Kitap Yorumları - (1 Yorum)
Kitabı okudum tarihi roman kıvamında iyi bir anlatım var Ahıska Türklerinin anadolu ayağını resmetmekte güzel bir çalışma olmuş Köklerini kafkasyada arayanların hayellerini güçlendirmeye yarayacağını düşünüyorum.
Kendi soyunu resmeden geleceğini belirlemede söz sahibi olur. Bilgi saklanmakla unutulur oysa bilgi paylaşmakla güçlenerek çoğalır bilgili araştırmacı olmak bu gibi güzel eserleri ortaya çıkarır. Özellikle Çıldrlır (Suhara)Aşık şenliklilerin okuyacağı bir kitap
Emeği geçenlerin eline gönlüne sağlık