Doğal Hak problemi, çağdaş siyaset ve toplum felsefesinin en ihtilaflı ve en önemli konularından birisidir. Kavram olarak da “Doğal Hak”, Grotius’tan beri, modern siyaset felsefesinin temelinde yer alır.Strauss, doğal hak düşüncesini her türlü tarihsel görececiliğe karşı açıklar ve savunur. Ona göre doğal hak ihtiyacı aşikârdır. Doğal hak fikrini reddetmek, her hakkın/hukukun pozitif olduğu; başka bir deyişle, hakkın/hukukun sadece farklı ülkelerin yasayapıcıları tarafından belirlendiği anlamına gelir. Oysa adaletsiz ve yanlış olduğu beyan edilebilecek yasalar ve kararlar vardır. Peki, bu beyanatlar neye göre yapılmaktadır? Bunun cevabı günümüzde, tarih adına ve Olgular ile Değerler arasındaki ayrım adına doğal hakkı reddeden toplumbilimleri tarafından verilmektedir.Klasik biçimiyle doğal hak, evrene dair teolojik bir bakış açısına bağlıdır. Doğal hak güncel bir biçim altında nasıl yeniden düşünülebilir? İşte Leo Strauss’un eserinin tasarısı budur. Açık ve kesin bir dille yazılan, Machiavelli, Hobbes, Rousseau, Locke ve Burke’e dair çarpıcı analizler sunan Doğal Hak ve Tarih olağanüstü değerde bir kitaptır.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
siyaset felsefesine giriş için mutlaka okunmalı
Modern siyaset ve toplum düşüncesinin en tartışmalı kavramlarından doğal hak kavramını yine ilginç bir düşünür ele almış.
Strauus gibi bir politika felsefecisini okurken dilinden dolayı kahkaha atabilirsiniz. Modernliği platon ve aristodan alan heidegger ve nietzche’ni aksine machiavelliden alan strauss, klasik doğal hak ve modern doğal hakçıları aklınıza kazıyacak şekilde etkili sunmuş. fakat strauss’un kendi felsefesini ortaya koyduğu aradaki eleştirileri bulmak çok kolay değil. zira bu kitap yalnızca basit bir anlatım kitabı değil, Strauss, kendi felsefesini de aralara işlemiştir.
Modern düşünceyi Strauss’tan yani hem batı hem de doğu medeniyeti içinde uzun yıllar bulunmuş birinden dinlemek çok farklı. Mutlaka okunmalı.
insanlardaki adalet düşüncesinin temeli olan doğal hak bireyler için bir sığınmadır.