Mahallede, evde dikiş diken bir erkek yadırganmazdı, öyle hatırlıyorum. Para veren de olmazdı. Bu işi para için yapmazdı babam… Babam yokken, dikiş makinesinin küçük çekmecesindeki terzi yüksüğünü alır, parmak parmak dolaştırırdık. Parmağımıza bol gelen o yüksükle, iğneli iğnesiz, dikişli dikişsiz nice oyunlar uydurur, kaybedeceğimizden korkan annemizden ne azarlar işitirdik. Bir masal oyuncağını andıran bu yüksük, bizim parmağımızda sıradan bir nesneye benzerken, babamın parmağında bir mücevhere dönüşürdü. Küçücük anlarda mutluluğu bulan yoksullar, yağız elektrosazcılar, keklik avcıları, taklacı güvercin hayranları, baba olmayı beceremeyen adamlar, şu yalan dünyayla vedalaşmak isteyen aceleci ihtiyarlar, kalabalıklardan ürküp içine kapananlar… Küfür gibi pis pis yağan yağmurlar… Angara, Yozgat, Kırşehir’in Kaman’ı… Döngel Dünya, Türkan Şoray’lı, Ediz Hun’lu Yeşilçam melodramlarının sıcaklığına sığınan gariplerin öyküleri. Ethem Baran, dünyanın gürültüsünden kaçıp bozkırın ortasında bir parça deniz arayanları anlatıyor.
Sait Faik ödüllerini alan kitapları alıp okumayı çok severim. Ancak diğer ödül alan kitaplara nazaran Döngel Dünyayı çok beğendiğim söylemenez. Bildiğimiz gündelik olaylar yalın ve duru bir dille anlatılmış. Ama kitabı kapattıktan sonra beni etkileyecek bir iz bırakmadığının farkına vardım.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Okuyunca eserin neden ödül kazandığını çok rahat anladım. Öykü seven herkes bir şans vermeli.
Dinlendirici öyküler. Kahve içerken güzel oluyor.
Öykü severler bir çırpıda okuyacaktır. Başarılı.
Ethem Baran öyküleriyle tanıştığım için çok mutluyum, günümüz yazarlarında eski tadı bulamam yargımı kırdı.
Sait Faik ödüllerini alan kitapları alıp okumayı çok severim. Ancak diğer ödül alan kitaplara nazaran Döngel Dünyayı çok beğendiğim söylemenez. Bildiğimiz gündelik olaylar yalın ve duru bir dille anlatılmış. Ama kitabı kapattıktan sonra beni etkileyecek bir iz bırakmadığının farkına vardım.