Laurence Sterne'ün Duygu Yolculuğu'nu yazarken güttüğü kaygı, Fransa ve İtalya'da yaşadıklarını, geleneksel gezi kitaplarındaki gibi öykülemek, oralarda tanık olduğu farklı davranış kalıplarını geleneksel biçimde betimlemek değildir. Onun bakış açısı özellikle ve öncelikle öznel'dir. Onun kaygısı kendi duygularını dışarı vurmaktır. O yalnızca kendi heyecan ve tutkularının peşine takılır, yaşadığı şeylere her an hareket halinde olan bir zihnin gözüyle bakar; yazarken bakış açısı her an değişir; konudan sapmaya eğilimli, hınzır ve eğlendirici üslubu daldan dala konan bir kelebek gibidir. İşte bu yüzden, Virginia Woolf'un da vurguladığı üzere, yolda rastladığı 'ölmüş bir eşek' onu 'devasa bir katedral'den daha çok ilgilendirir. Eğer insan yaşamını bir 'yolculuk' metaforuyla dile getirmek mümkünse, bu yolculuğa, günümüzün 'paket tur' yolcuları gibi önceden ölçülüp biçilmiş hazlarla değil, tıpkı Sterne'ün anlatmaya çalıştığı gibi, 'özel ve öznel' duygularla çıkmayı bilenler için bir kitap Duygu Yolculuğu…
Bütün modern edebiyat sterne nin cübbesinden çıkmıştır iddialı bir sav yazar ve kitap için.yine de bu tarzın son dönemde en iyilerinden bir kitaptı.diğer kitaplarını da okumak lazım…
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Yazarın otobiyografisini okur gibi okudum. Oldukça güzel lakin baskı gözü çok yoruyor.
Bütün modern edebiyat sterne nin cübbesinden çıkmıştır iddialı bir sav yazar ve kitap için.yine de bu tarzın son dönemde en iyilerinden bir kitaptı.diğer kitaplarını da okumak lazım…
anı kitabı gibi, sürükleyici bi kitap, okunabilir.
Sterne en sevdiğim yazarlardan biri. bu kitabı da çok ucuz. tavsiye ederim
Farklı bir yolculuk hikayesi. Bazen yolculuğun kendisi ulaşmaktan daha anlamlı oluyor.