Eğitim, çağlar boyu bilme, bilgilendirme ve eylem arasında gezinen bir olgu. Muhtevası, mekânı, araç-gereçleri ve praksisi zamana ve coğrafyaya göre değişen muğlak bir kavram. Modern dönemde devletlerin aydınlatma meşalesi ya da geniş kitleleri terbiye kırbacı. Bireyler için, kendini tanımaya ve hayata tutunmaya bir kurtuluş reçetesi.Tabiaten bilme, bilgilenme ve bildiğini aktarma kodlarına sahip olan insan, bilgiyi idrak ve şuur eşliğinde yoğurarak irfan/kültür üretir. Bilginin niteliği ve niceliği hayat tarzını/kültürü inşa eder. Tarihin kadim eğitim zihniyet ve tarzı 18. yüzyıldan sonra devlet kontrolünde, zorunlu, ücretsiz, seküler ve karma niteliklere sahip “modern eğitime” dönüştü. Hayatın merkezine oturan modern eğitimin tanımı, amacı ve faydası körlerin fil tarifi metaforunu andırıyor.Elinizdeki kitap, Antik Yunan’dan, İslam dünyasına, aydınlanma filozoflarından 20. yüzyıl aydınlarının eğitim teorilerine ve kavramsallaştırmalarına kısa bir nazar.Yediden yetmişe herkesi meşgul eden, tartışılan, üzerinde uzlaşılamayan ama uzlaşılmak istenen bir meseleye tarihî, sosyal, ideolojik, felsefî ve teorik temellerden bakış. Yeni bir eğitim tanımı ve eğitimin geleceğine mütereddit, spekülatif öngörüler.
Kitap Yorumları - (1 Yorum)
Giriş mahiyetinde, güzel.