Bizans çiçeği (ağacı) olarak da anılan erguvan, İstanbul’un simgelerinden biri; bir zamanlar bahar aylarında bütün sokaklarına renk katarmış. Pek çok sokak adını erguvandan almış. İstanbul’un tarihiyle bütünleşmiş bir ağaçtır erguvan. Bizans imparatorluk ailelerinin pelerinlerini de süsleyen erguvan, Hıristiyan mitolojisinde de utancın rengi olarak geçer. Rivayete göre, Judas’ın (Yehuda) kendini astığı ağaç olan erguvan, utançtan rengini değiştirmiş. Hakkında daha çok şey yazılabilir, ama asıl olarak esinlendirici bir yanı var erguvanın. Rengi hayata kattığı coşku kadar, hüzünlendirici ve ufuk açıcıdır öte yandan. Sorgulamak için kışkırtır. Tıpkı bu kitaptaki denemeler gibi. Yavuz Çekirge denemelerini neden “Erguvan Rengi Söylenceler” olarak adlandırdığını şöyle izah ediyor:“Her şehrin ağaçları vardır. Oraya gidip sokaklarında gezindiğinizde bunu anlarsınız. Bodrum’un mandalina ağaçları, Antalya’nın portakal ağaçları vardır: Bağdat’ın hurma ağaçları, Atlanta’nın şeftali, Tokyo’nun kiraz ağaçları. O şehirde yaşayanlar o ağaçların fısıltılarını dinlerler. Şehrin söylencelerini fısıldar o ağaçlar. İstanbul’un ağacı da erguvandır. Erguvan rengi söylenceler benim duyduğum fısıltılardır. Bu fısıltıları burada kayda alıyorum.” Ufuk açıcı olduğu kadar tartışan, tartıştıran, sorgulayan denemelerdir: Erguvan Rengi Söylenceler. Tarihsel bir arka planla, son yıllarda gerçekleşen, Orta Doğu’da ve Türkiye’deki siyasal gelişmelerin, çatışmaların ülkemiz ve bölgemizde yaratacağı siyasal, sosyolojik durumlarla birlikte, medyanın içinde bulunduğu durum, yanı sıra inanç ve yorumlanış biçimleri, vb oldukça geniş bir konu aralığında 140 denemenin yer aldığı bu kitap, Yavuz Çekirge’nin 2007 ile 2014 yıllarında, kişisel blogu ve sitesinde yayınlandığı yazılardan derlenmiştir.
Kitap Yorumları - (0 Yorum)