Mısır’ın Ptolemy hanedanlığında çok sayıda adı Kleopatra olan prenses olmuştur ama bunların içinde zamana direnen ve adı günümüze kadar gelen tek Kleoptara VII. Kleopatra olarak bilinen bu kitabın konusu olan prenses olmuştur. İskenderiye insanlığın, ilginç ve çekici, rakibi olmayan bir başkent olarak düşünülebilecek şehirdi. Roma, Mısırın bu metropol kentin dünyanın uluslar arası anlamda kullanılan bir askeri gücün alanı yapmıştı. Roma İmparatorluğu, kendi medenileşme işini tamamlamış, neredeyse tüm dünyayı uygarlaştırmaya uzanmıştı. Ama Mısır'ın meseleleri ve Roma gücü, Kleopatra'nın doğduğu dönemlerde artmaktaydı. Kleopatra'nın babası olan Ptolemy Auletes, muhtemelen, kişisel karakter olarak çok maceracı ve düşkün karakterliydi. Hanedanlığın bütün yasalarını çiğniyordu. Ülkeyi yönetmek yerine bütün zamanını ahlaksız bir sefahat hayatında harcıyordu. Onun döneminde Mısır’da müzik şölenleri yapılır ve bu şölenlerde çeşitli müzik yarışmaları yapılırdı. O flüt çalmada usta olmuştu. Ülkenin diğer müzisyenleri ile yarışmaya katılır ve verilen ödülleri kazanmaya çalışırdı. İskenderiye’nin insanları, hükümdarları Ptolem’i sevmezdi. Son derece cimri ve pinti olması da buna etken olmuştu. Doğumunun belirsiz olması nedeni ile hükümdarlık tacını hak etmediği düşünülürdü. Mısır krallığında azledilmemek için Roma’dan dostlar kazanmaya çalışmakta, rüşvet vermekteydi. Herhangi bir tehdit ya da tehlikeli bir durumda kalırsa Roma’dan destek alacağını biliyordu. Roma’ya güveniyordu.
Kitap Yorumları - (0 Yorum)