Bu yapıt, geleceğin olası eğitim sistemleri üzerinde bilim kurgusal bir çalışmadır. Şimdiden bazı eğitim sistemlerinin gerçekleşmekte olduğunu görebiliyoruz.Programlandırılmış eğitim ile programlandırılmış bilgisayarlı eğitim bu sava örnek olabilir. Geleceğin yaşamını büyük oranda etkileyecek değişkenler, bilim ve teknikte gelişmeler, bilgiye ulaşma, kullanma, değerlendirip geliştirme, insanın çözmek durumunda olduğu sorunlar ve gereksinimleri, kendini gerçekleştirme olarak dört boyutta toplanabilir.
İnsan beyni nöron denilen yaklaşık 10 milyar devre elemanını içerir. Bir insan beyni içten dışa doğru gelişir. Organsal sistem, duyuşsal alanla ilgilidir. Neokorteks bilme işlevinin olduğu yerdir. Beyinde serebellumla beraber 20 milyar sinir hücresi olduğu tahmin edilmektedir. Tüm bu verilere dayalı olarak; gelecekteki tüm okul sistemlerinin değişebileceği söylenebilir. Bunun için insanın genetik yapısının tüm boyutlarıyla bilinmesi, hangi fiziksel uyarıcının, hangi tür öğrenmelere neden olduğunun açık seçik belirlenmesi gerekmektedir. Bunlar sağlanırsa, öğrenme ya fiziksel uyarımların denetimiyle, ya da yapay olarak üretilmiş beyin hücrelerinin ekilmesiyle, ya da biyo-kimyasal olarak hazırlanan bilginin enjekte edilmesiyle gerçekleşebilir.Öncelikle belirtmeliyim ki kitap konu itibari ile çok ilginç çünkü gelecekteki eğitim sistemi nasıl olabilir inasının biyolojik özelliklerinden yola çıkarak yazar bu soruya cevap arıyor… Yazarın çok ilginç ilginç olduğu kadar da haklı olabileceği fikirleri var örneğin robotlarla eğitim gibi kimbilir belki de olur…
Kitap Yorumları - (3 Yorum)
Veysel hocanın öngörülerinin, muhteşem kalemiyle birleşimi muazzam.
eğitim bilimlerinin üstatlarından veysel hocanın öngörülerini okumak çok faydalı olacaktır.
İnsan beyni nöron denilen yaklaşık 10 milyar devre elemanını içerir. Bir insan beyni içten dışa doğru gelişir. Organsal sistem, duyuşsal alanla ilgilidir. Neokorteks bilme işlevinin olduğu yerdir. Beyinde serebellumla beraber 20 milyar sinir hücresi olduğu tahmin edilmektedir. Tüm bu verilere dayalı olarak; gelecekteki tüm okul sistemlerinin değişebileceği söylenebilir. Bunun için insanın genetik yapısının tüm boyutlarıyla bilinmesi, hangi fiziksel uyarıcının, hangi tür öğrenmelere neden olduğunun açık seçik belirlenmesi gerekmektedir. Bunlar sağlanırsa, öğrenme ya fiziksel uyarımların denetimiyle, ya da yapay olarak üretilmiş beyin hücrelerinin ekilmesiyle, ya da biyo-kimyasal olarak hazırlanan bilginin enjekte edilmesiyle gerçekleşebilir.Öncelikle belirtmeliyim ki kitap konu itibari ile çok ilginç çünkü gelecekteki eğitim sistemi nasıl olabilir inasının biyolojik özelliklerinden yola çıkarak yazar bu soruya cevap arıyor… Yazarın çok ilginç ilginç olduğu kadar da haklı olabileceği fikirleri var örneğin robotlarla eğitim gibi kimbilir belki de olur…