“Her şeye rağmen şimdiye dek yaşadıklarımıza, bildiğimize tutunmaya çalışıyoruz, geçmişimizden başka bir şeyimiz yok. Tutunacak başka bir şey yok.” “Bu durumda sokaktaki bilinmez ve düşman gölgelerden biri de ben olurdum. Kargaşanın kahramanlarından birisi. Sinsice apartmanların camlarını gözetleyen, köşe başlarında nöbet tutanları kollayan diğer gölgeler gibi bir gölge. Kargaşanın asli bir unsuru olarak, kargaşanın öznelerinden biri olarak sarhoşluğa doğru sürüklenerek bilinçsiz de olsa yıkımı hızlandırmaya uğraşırdım. Bunun canlılık ve hayatiyet olduğunu kabul ediyorum ama bunların hiçbirisini yapamıyorum, hatta şu kadını bile sürükleyip dışarı atamıyorum, yaşamın kurallara göre aktığı fikrine sarılmaya devam ediyorum. Geçmişe ve kurallara sarılmak ölümcüldür.” Gemide Yer Yok Ömer F. Oyal’in beklense de hazırlıksız yakalanılan bir iç savaşı bir iç konuşma, gündelik olaylar, küçük ama hayati ayrıntılar üzerinden anlattığı çarpıcı bir roman. Bütün hayatların ve mekânların işgal edildiği, yetişkinlerin hızla zalimleştiği, çocukların hızla büyüdüğü, yarın duygusunun herkesin avucundan kayıp gittiği, umutsuzca bir bilinmeze yelken açılan bir hayatta kalma mücadelesi…
Başta ağır ilerleyen ama daha sonra toparlayan ve savaş atmosferini, savaş ortamında insan psikolojisini ve davranışlarını başarıyla yansıtan bir kurgu. Ömer Foyal’ın bu kitabını da sevdim.
Atmosferi çok başarılı kurgulanmış. Okurken kendimi o ortamda yaşıyor gibi hissettim. İlk başlarda karamsarlık duygusu kapladı içimi lakin okudukça o ambiyansa alıştım ve kapıldım diyebilirim. Sürükleyici yapısını, üslubunu ve dilini sevdim. Yunus Nadi Ödüllü romanları okumayı seviyorum. 2020 ödülünü hak ettiğini düşünüyorum. Bittiğinde daha devam etse okurdum hissi oldu. Muhakkak okunmalı mı bilmiyorum ama Yunus Nadi Ödüllü olması hasebiyle benim için olmazsa olmazdı.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Başta ağır ilerleyen ama daha sonra toparlayan ve savaş atmosferini, savaş ortamında insan psikolojisini ve davranışlarını başarıyla yansıtan bir kurgu. Ömer Foyal’ın bu kitabını da sevdim.
Yine bir ödüllü roman, yine hayal kırıklığı. Maalesef beğenmedim.
Aldığı ödülleri sonuna kadar hak etmiş olan ütopik eser.
herkes bır gemede yer arar durur kendıne
Atmosferi çok başarılı kurgulanmış. Okurken kendimi o ortamda yaşıyor gibi hissettim. İlk başlarda karamsarlık duygusu kapladı içimi lakin okudukça o ambiyansa alıştım ve kapıldım diyebilirim. Sürükleyici yapısını, üslubunu ve dilini sevdim. Yunus Nadi Ödüllü romanları okumayı seviyorum. 2020 ödülünü hak ettiğini düşünüyorum. Bittiğinde daha devam etse okurdum hissi oldu. Muhakkak okunmalı mı bilmiyorum ama Yunus Nadi Ödüllü olması hasebiyle benim için olmazsa olmazdı.