Konfeksiyoncu kızı Aysel, Neşet Ertaş̧, kışkırtıcı sloganlar, indirilen tabelalar, hutbeye şiirsiz başlayamayan imamlar, Karadeniz ve Led Zeppelin, kurulan ve kapatılan teşkilatlar, kapatılan teşkilatlar, kapatılan teşkilatlar... Gezegenin Tamahkâr Çocukları, aç karnına köy köy gezen gençleri, sanayideki dükkânın çekme katında gizlice yapılan tabelaları, kavuşamadığın fakat artık pek de özlemediğin o kızın hayatını anlatıyor. Mustafa Akar, arada herkes gibi umutsuzluğa kapılsalar da asla vazgeçmeyen, hiç göremeyecekleri çiçeklerin adlarını ezberleyen tamahkâr çocukların fısıltılarına kulak veriyor: gardenya, karaçalı, zambak, akşamsefası, yediveren, camgüzeli, kasımpatı, müşkülüm, zülfüarus...
Öykü kitabı. Şiirsel hikaye diyelim yani kısaca. Fakat öyküler birbirinden kopuk değil. Tamamen birbirinin devamı da değil.
Mustafa Akar’ı televizyondaki konuşmalarından sevdiğim, ve şiirini de az çok takip ettiğim için kitabı umutla almama rağmen beklentilerimi karşılayan bir kitap olmadı. Biraz daha demini alsa, siyaset bu kadar yoğun ve önyargıya çok açık olmasa, daha sağlam bir kitap olurdu belki.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Mustafa Akar ile bir kere konuşma fırsatım oldu. Buram buram samimi bir insan. Hep yazsın biz okuyalım.
Yazar güzel adamdır. Kitabı da öyle…
E Mustafa Akar ama bu sefer yazı, şiirleri de çarpıcıdır. Furkan Çalışkan’la aynı hafta kitap çıkarmaları da çok tatlı
Deneme / anlatı türünde metinler. Çarpıcı cümlelerle okuru geçmişe götüren bir anlatımı var.
Öykü kitabı. Şiirsel hikaye diyelim yani kısaca. Fakat öyküler birbirinden kopuk değil. Tamamen birbirinin devamı da değil.
Mustafa Akar’ı televizyondaki konuşmalarından sevdiğim, ve şiirini de az çok takip ettiğim için kitabı umutla almama rağmen beklentilerimi karşılayan bir kitap olmadı. Biraz daha demini alsa, siyaset bu kadar yoğun ve önyargıya çok açık olmasa, daha sağlam bir kitap olurdu belki.