Güzel Ölüm, benzersiz güzellikte bir aşk hikâyesinin gerisinde, Cumhuriyet döneminin tek savaşı olan Kıbrıs Harekâtının İstanbul’dan görünüşünü ortaya koyar. Her yaştan ve çeşitli kuşaklardan eski ve yeni İstanbullu ile İstanbul’da yaşayan yabancıların dünya görüşlerinin, hayata bakışlarının yansıtıldığı romanda, aşk duygusu yanında bize özgü bir hayatın unsurları bütün boyutlarıyla ele alınmaktadır. Aşkı ve acıyı yaşarken çağımızdaki yerini düşünen insanımızın, geçmiş, gelecek, iç ve dış dünya çıkmazları değişik bir duyarlıkta anlatılmaktadır. Güzel Ölüm romanı her çevreden okuyucunun ilgisini çekmiş ve başlı başına üniversite tezlerine konu olmuştur. Konusu kadar kişilerinin ve üslubunun farklılığı ile de dikkati çeken Güzel Ölüm, roman dili ve anlatımıyla edebiyatımızda kendine özgü bir yer edinmiştir. Her romanında farklı bir dünyayı ortaya koymaya çalışan Mustafa Miyasoğlu’nun Güzel Ölüm ile ustalığını kabul ettirdiğini görüyoruz. Bu roman aşk duygusunu bütün boyutlarıyla sergilerken, Anadolu-İstanbul, eski-yeni kültürleri ve yaşama biçimleri arasında bocalayan insanımızın dramını da derinliğine ve genişliğine ifadeye çalışmaktadır.