Geleneksel Akdeniz toplumlarının ortak özelliği olan akraba evliliği, kan davası, namus cinayeti, kadınların mirastan mahrum edilmesi ve başörtüsü gibi geleneklerin ortaya çıkışını ve gelişimini araştıran bu kitapta Germaine Tillion, kimliğin ve kültürel yapının her bir toplumun kendi özünden değil, düpedüz toprağa el koyma biçiminin örgütlenmesinden ve bu örgütlenmenin farklı toplumsal akımlar karşısında geçirdiği değişimden kaynaklandığını ileri sürüyor.Hıristiyan ve Musevi topluluklara ait hatırı sayılır mirastan da örnekler vererek, kadın bedeni üzerinde hak iddiasında bulunan ve günümüzde yanlış olarak İslamiyet'e atfedilen sosyal örgünün köklerinin ta tarihöncesi çağlarda, neolitik toplumda yattığını gösteriyor.Özellikle akrabalığın nasıl ekonomik, siyasi ve ahlaki bir düzen olduğunu anlatışıyla, günümüz Türkiyesi'nde açığa çıkan kimi tartışmaları bildik modernleşme tartışmalarının ötesinde, çözülen toplumsal yapıları da dikkate alarak yorumlayabilmemiz için çok önemli bir fırsat sunuyor.
Aslında doğu toplumlarına ait zannettiğimiz bazı uygulamaların kökenlerinin ne kadar eskilere gittiğini gösteren entolojik bir araştırma. Bütün sosyalbilimcilerin okuması ve esinlenmesi dileği ile.
Gayrı müslim araştırmacıların İslam hukukuna bu kadar hakim olmaları beni hep etkilemiştir. Kuzey Afrika toplumlarının sosyal tarihi açısından çok faydalandığım bir eser oldu.
Kitap Yorumları - (4 Yorum)
antropoloji gibi sosyal bilimlere ilgiliyseniz çok keyif alabileceğiniz bir kitap. pek çok kültürel öğenin ve geleneğin çıkış noktasına gidiyorsunuz.
kitap birçok yanlış algının çözümünde bize kolaylık sağlamaktadır. gayet açıklayıcı bir çalışma olmuş.
Aslında doğu toplumlarına ait zannettiğimiz bazı uygulamaların kökenlerinin ne kadar eskilere gittiğini gösteren entolojik bir araştırma. Bütün sosyalbilimcilerin okuması ve esinlenmesi dileği ile.
Gayrı müslim araştırmacıların İslam hukukuna bu kadar hakim olmaları beni hep etkilemiştir. Kuzey Afrika toplumlarının sosyal tarihi açısından çok faydalandığım bir eser oldu.