Hayig, bize çağlar ötesinden seslenen, varoluşumuza tanıklık eden, onu sorgulayan mitsel bir destan kahramanıdır. Zanox, zamanın ruhu, belleği ve bilgesi; Heydar ise evrenin sesi, rengini gökyüzünden alan sonsuzluk yaratıcısı ve koruyucudur. Onların dünyasında söz çok kıymetlidir; az ama öz konuşurlar. Bu yüzdendir ki gönül gözüyle dinlemek gerekir onları.Destanlar, meseller verip insana arınmayı, durulmayı öğütlerler her zaman. Bazen masalın büyüsünü, bazen deyişlerin, avazın, klamın gücünü kullanırlar meramlarını anlatmak için. Bir de anlatıcıları vardır bu destanların: Hep öğrenen, zamanla bilgeleşip yaşam yolunu bulan ve öğreten anlatıcılar… Mikail Aslan, müzisyen duyarlılığının da etkisiyle olsa gerek, bu coğrafyanın – elbette onun bir parçası olan Dersim’in- kadim anlatıcılarını gönül kulağıyla dinleyip çok söz biriktirmiş. Işte, şimdi bizimle bunları paylaşıyor Hayig’le.
mikail aslan… sesine kavuştum sonunda bir solukta bitmedi; içime işledi hem zazaca hem türkçe kelimeler…kelimeler bizim kalemiz,sığınağımız…kitabı evrensel ve insani duygularla öznel ve samimi bulduğum için mutlaka okumalısınız diyorum…
Mikal Aslan yaptığı müziklerden sonra edebiyatta da yeteneğini göstermiş. Kitabın bir sayfasında yazının Zazaca aslı , yan sayfada da Türkçe açıklaması var.
Kitap Yorumları - (2 Yorum)
mikail aslan… sesine kavuştum sonunda bir solukta bitmedi; içime işledi hem zazaca hem türkçe kelimeler…kelimeler bizim kalemiz,sığınağımız…kitabı evrensel ve insani duygularla öznel ve samimi bulduğum için mutlaka okumalısınız diyorum…
Mikal Aslan yaptığı müziklerden sonra edebiyatta da yeteneğini göstermiş. Kitabın bir sayfasında yazının Zazaca aslı , yan sayfada da Türkçe açıklaması var.