“Maddeye, çoktan unutulmuş, taze ve yeni bir bakış söz konusudur burada. Bu bakışın edası ne mekanistlerinki gibi yavan ne öte dünyadakilerin arzuladığı gibi mahçuptur; İbni Sina onu enerjiyle yükleyerek aktarmıştır bize.” Ernst Bloch bu kitabında, İbni Sina ve İbn Rüşd üzerinden İslâm felsefesinin altın çağına bir bakış atıyor ve bu parlak dönemde, özgürleşmeci düşüncenin önemli bir uğrağını görüyor. Ona göre bu düşünürler vahiy, meseller, mitler, mecazlar âleminden aklın olanaklarına uzanan sağlam köprüler kurmuşlardır. Bloch, bu düşünce birikimine, mekanik olmayan bir materyalist anlayışın gelişmesinde tarihsel bir rol atfediyor. İbni Sina-İbn Rüşd çizgisini, Aristoteles’in düşünsel mirasının sol kanadı olarak görüyor Bloch. Onun anlayışında bu yönelimin ana dayanağı, gelişme-değişme istidadı içeren, bir imkân/mümkün içeren, bir kuvve içeren “canlı” bir madde kavramıdır. Bu küçük kitap, somut ilgi alanının ötesinde, Marksizm içinde bir metafizik inşa eden Ernst Bloch’un kendi felsefesi için de bir giriş, bir kılavuz niteliğindedir.
İslam felsefesinin altın çağı kabul edilen dönemdeki parlak filozofları İbn-i Sina ve İbn-i Rüşd ekseninde özgür düşünceyi ve bunların sonucunda gelişen kültürel de iklimi sorgulayan Bloch;bu filozofları neden Aristotelesçi düşünceyle ilişkilendirdiğini ayrıntılarıyla temellendiriyor.Felsefi yönü ağır basan eseri ilgilenenlere tavsiye ederim.
Aristotelesçi Sol ve Sağ ayrımıyla yeniden bir Ortaçağ okuması. Tanıl Bora keşke kelimeleri ve çevirileri Arapça çevirilerden yapsaydı, “eylemli akıl” gibi terkipler, yerleşik “bilfiil akıl” kullanımı yanında lüzumsuz duruyor.
Kitap Yorumları - (3 Yorum)
Felsefe severler için İslam Felsefesi çerçevesinden değişik bakış açıları sunan bir kitap olmuş.
İslam felsefesinin altın çağı kabul edilen dönemdeki parlak filozofları İbn-i Sina ve İbn-i Rüşd ekseninde özgür düşünceyi ve bunların sonucunda gelişen kültürel de iklimi sorgulayan Bloch;bu filozofları neden Aristotelesçi düşünceyle ilişkilendirdiğini ayrıntılarıyla temellendiriyor.Felsefi yönü ağır basan eseri ilgilenenlere tavsiye ederim.
Aristotelesçi Sol ve Sağ ayrımıyla yeniden bir Ortaçağ okuması. Tanıl Bora keşke kelimeleri ve çevirileri Arapça çevirilerden yapsaydı, “eylemli akıl” gibi terkipler, yerleşik “bilfiil akıl” kullanımı yanında lüzumsuz duruyor.