Her politik felsefe bir insan doğası teorisiyle başlamak zorundadır. İdeoloji Olarak Biyoloji, kökleri on dokuzuncu yüzyıldaki sosyal Darwinizme uzanan ve toplumun özelliklerinin, üyelerinin bi reysel özelliklerden kaynaklandığını ve bu özelliklerin de üyelerin genlerinde bulunduğunu ka bul eden sosyobiyolojiyi odağına alarak, modern bilim ideolojisinin bizi yönelttiği hatalı yolları inceliyor. Bilimin sınırlı olduğunu kabul ederek, doğanın zenginliğini yeniden keşfetmemizi ve bilimin gerçek değerini takdir etmemizi sağlıyor. Dünyanın önde gelen bilim insanlarından R. C. Lewontin yayımlandığı yıl büyük ses getiren kitabında, Stephen Jay Gould ve Peter Medawar’la aynı doğrultuda, “saf bilimin” toplumsal ve siyasi ihtiyaçlarla varsayımlar tarafından nasıl şekillendirilip yönlendirildiğini irdeliyor. “Bilim insanları, yaşama bilim insanları olarak değil, ailenin, devletin, üretken bir yapının içindeki toplumsal varlıklar olarak başlar ve doğaya toplumsal deneyimlerinin şekillendirdiği bir mercekten bakarlar… Bilim, kendinden önceki Kilise gibi, her tarihsel devirde toplumun baskın değerleriyle görüşlerini yansıtan ve perçinleyen bir toplumsal kurumdur.”


Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Bir genetik öğrencisi olarak kitabın tamamen güncel olduğunu söyleyemem ancak bilime ve bilimsel düşünceye karşı eleştirel bakış açısı sunduğu için yine de beğenerek okuduğum bir kitap oldu.
Her fikre katılmasam da önemli fikirler sunan bir kitap, tavsiye ederim
güncel olmamasına rağmen okunduğunda pişman olunmayacak bir kitap
Kitap size yeni bir ufuk açıyor. Alın okuyun derim
Sayfa sayisi az ama içindekiler hafife alınacak kadar küçük değil. Eleştiri dozu yuksek bir kitap.