Taner Kışlalı’nın eşi, Nilgün Kışlalı’nın ölümü üzerine onun yaşamöyküsünü yazmayı düşünen yazar, arkasından Taner Kışlalı’nın katledilmesi üzerine onun da yaşamöyküsünü kitabına eklemiş. Cinayetlerin, ölümlerin getirdiği ayrılıkların, parçalanmaların ve yıkımların izlerinden oluşan bu kitap böylelikle üç bölümden oluşmuş. Birinci bölümde ‘Nilgün’ün, ikinci bölümde ‘Ahmet Taner’in anlatıldığı kitap, son bölümde İran’ı konu alıyor. Ün, unvan ya da para kazanmak amacıyla yazılmadığı belirtilen kitap, ‘acıları değil, mutlulukları paylaşmak’ için yazılıyor. Bazı insanların, fikirlerin ve gerçeklerin unutulmasını geciktirmek, bir vefa borcu olarak kaleme alınıyor.
Kitap Yorumları - (3 Yorum)
sıkıcı bir kitaptı. bana okuması zor geldi.
farklı bir bakış açısını anlamak istiyorsanız okuyabilirsiniz.
Taner Kışlalı’nın eşi, Nilgün Kışlalı’nın ölümü üzerine onun yaşamöyküsünü yazmayı düşünen yazar, arkasından Taner Kışlalı’nın katledilmesi üzerine onun da yaşamöyküsünü kitabına eklemiş. Cinayetlerin, ölümlerin getirdiği ayrılıkların, parçalanmaların ve yıkımların izlerinden oluşan bu kitap böylelikle üç bölümden oluşmuş. Birinci bölümde ‘Nilgün’ün, ikinci bölümde ‘Ahmet Taner’in anlatıldığı kitap, son bölümde İran’ı konu alıyor. Ün, unvan ya da para kazanmak amacıyla yazılmadığı belirtilen kitap, ‘acıları değil, mutlulukları paylaşmak’ için yazılıyor. Bazı insanların, fikirlerin ve gerçeklerin unutulmasını geciktirmek, bir vefa borcu olarak kaleme alınıyor.