Bence, aşkın verdiği zevklerle hiçbir şey kıyaslanamaz. Beni garip bulacaksın ama, on ayda on kez bu güneşin, bu havanın içinde yaşamış olarak, çelengimden hiçbir şey, tek bir çiçek bile kaybetmeden ve tüm yanılsamalarımı koruyarak, otuz yaşımdayken yaşamın bütün görkeminin, aşkın güllerinin ortasında, zevklerin bağrında ölmek isterken yakaladım kendimi.”“Oh, Louise, hiçbir aşığın okşamaları, usulca dolaşan ve yaşama tutunmaya çalışan küçük pembe bebek ellerinin yerini tutamaz. Sütün neye dönüştüğünü görüyor insan: ete dönüşüyor, çiçeklere benzeyen, çiçeklerin narinliğini almış o minik parmakların ucunda çiçekleniyor; incecik saydam tırnaklar halinde büyüyor, saç olup dağılıyor, ayaklarla birlikte kıpırdanıyor. O bebeğin bütün dünyası oluyor insan; onun sizin dünyanız olduğu gibi.”Aşka tutkun bir sevgili, romantik bir Louise; özverisi tükenmez, aklı başında bir anne Renée... Bu iki güzel kadın bu romanın kahramanları. Roman boyunca bu iki kişide iki kez kadınlaşan Honoré de Balzac, hayatın birbirinden ayırdığı iki okul arkadaşını yıllar boyunca konuşturuyor. İki Yeni Gelinin Anıları, mektuplar biçiminde yazılmış romanlar arasında bir başyapıt.
Bir erkeğin elinden çıkmış olduğuna inanmanın hakikaten zor olduğu bir roman. Belki de bu kadar ilgi görmesinin altında yatan sebep budur. Ayrıca çok başarılı bir çevirisi var.
Gerek uslup gerekse konu itibari ile tam bir klasik olan kitap aşk ve mantık evliliğini iki yakın arkadaşın dostlukları ekseninde anlatmış tavsiye ederim
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Kadin her yuzyilda yine kadin…okudugum en guzel klasiklerden
okumadan başınızı yastığa rahat koymayın 🙂
Bir erkeğin elinden çıkmış olduğuna inanmanın hakikaten zor olduğu bir roman. Belki de bu kadar ilgi görmesinin altında yatan sebep budur. Ayrıca çok başarılı bir çevirisi var.
Anlatım betimlemeler ve kurgu enfes.
Gerek uslup gerekse konu itibari ile tam bir klasik olan kitap aşk ve mantık evliliğini iki yakın arkadaşın dostlukları ekseninde anlatmış tavsiye ederim