Yirmili yaşlarında veremden ölen Zonguldaklı genç şairler Muzaffer Tayip Uslu ile Rüştü Onur’u pek çok şiirsever tanır da çoğu onların yakın arkadaşı Kemal Uluser’i bilmez.Yeditepe yayınları 1957’de Uslu ve Onur için (Necati Cumalı ve Salah Birsel’in hazırladığı) birer kitap yayınlamış, ama nedense Kemal Uluser için buna gerek görmemiştir.Oysa, Kemal Uluser de aynı yıllarda veremden ölmüştür ve iyi bir deneme yazarıdır.Üstelik de, dönemin ünlü eleştirmeni, kolay kolay beğenmeyen Nurullah Ataç Cumhuriyet gazetesinde onu öven onu öven yazılar yazmıştır.İlkyaz Ölümleri, bu üç arkadaşın kısacık yaşamlarının belgesel romanı.Onlar gibi Mehmet Çelikel Lisesi’nde okuyan ve sonra öğretmenlik de yapan değerli romancı İrfan Yalçın yazdı.Bir solukta okuyacaksınız.
Bir kıtlık ve yoksulluk ki artık o kadar olur. Bir ince hastalık ki ölümün öteki adı. Onlar üç arkadaştılar; hem ölmekten, hem yaşamaktan korktular. Ve onca karanlığın içinden yaşamın şiirini bulup çıkardılar. Ve nasıl ölürlerse bir kelebek gibi sessiz, birbiri ardına öyle öldüler. Onlar ki üç arkadaştılar. Geldiler, çok az kaldılar, gittiler…”
Öyle güzel bir anlatımı var ki…Rüya tadında bir kitaptı benim için…Gözyaşlarımı tutamadığım,her cümlesinin ayrı bir anlam taşıdığı bir kitap olmuş…Arkadaşlık,aşk,ölüm ve yaşam hepsi vardı…Ve inanılmaz güzel benzetmelerle anlatılan duygular…Okunmalı okunmalı okunmalı…
şiir gibi bir roman,nerede ise her cümlesi bir dize,insanın hepsini aklında tutası geliyor, ya da roman gibi bir şiir,kelebeğin rüyası filmi ile yeniden anımsanan muzaffer tayip uslu rüştü onur ve can dostları kemal uluser’inkısacık ve fakat sıcacık yaşamöyküleri yarı belgesel bir romana dönüşmüş irfan yalçın’ın elinde,bu gençler mi çok güzel şiirleri mi çok güzel o zamanlar ve o mekanlar mı çok güzelyoksa irfan yalçın’mı çok özel ve çok güzel…belki de hepsi çok güzel…
Kitap Yorumları - (4 Yorum)
üç genç sanatçı, üç trajik ölüm. açmadan solan çiçeklerin hikayesi
Bir kıtlık ve yoksulluk ki artık o kadar olur. Bir ince hastalık ki ölümün öteki adı. Onlar üç arkadaştılar; hem ölmekten, hem yaşamaktan korktular. Ve onca karanlığın içinden yaşamın şiirini bulup çıkardılar. Ve nasıl ölürlerse bir kelebek gibi sessiz, birbiri ardına öyle öldüler. Onlar ki üç arkadaştılar. Geldiler, çok az kaldılar, gittiler…”
Öyle güzel bir anlatımı var ki…Rüya tadında bir kitaptı benim için…Gözyaşlarımı tutamadığım,her cümlesinin ayrı bir anlam taşıdığı bir kitap olmuş…Arkadaşlık,aşk,ölüm ve yaşam hepsi vardı…Ve inanılmaz güzel benzetmelerle anlatılan duygular…Okunmalı okunmalı okunmalı…
şiir gibi bir roman,nerede ise her cümlesi bir dize,insanın hepsini aklında tutası geliyor, ya da roman gibi bir şiir,kelebeğin rüyası filmi ile yeniden anımsanan muzaffer tayip uslu rüştü onur ve can dostları kemal uluser’inkısacık ve fakat sıcacık yaşamöyküleri yarı belgesel bir romana dönüşmüş irfan yalçın’ın elinde,bu gençler mi çok güzel şiirleri mi çok güzel o zamanlar ve o mekanlar mı çok güzelyoksa irfan yalçın’mı çok özel ve çok güzel…belki de hepsi çok güzel…