İkinci Dünya Savaşı bittiğinde Amerika, hemen tüm dünyada sempatiyle anılıyor; iyiliksever, koruyucu ve kurtarıcı bir imgeylehatırlanıyordu. Farklı bölge ve ülkelerde, Amerikan askerî üsleri hızla kurulup yaygınlaştı. Amerika, büyük tehlike Sovyetler’ekarşı küçük kardeşlerinin yanındaydı. Soğuk Savaş’la birlikte başkalaşan global siyaset dengesi, bu imgeyi aşamalı olarakdeğiştirdi. Denizaşırı Amerikan üslerinin çoğalması, altmışlı yıllardan itibaren yerel ve milliyetçi tepkiler yaratır oldu. Üslerin başlangıçta belli noktalardaki askerî kuvvetlere lojistik destek vermekten ve kuvvetlerin yeni bölgelere erişiminde yardımcıolmaktan başka bir rolleri olmadığı iddia ediliyordu. Sonraları aynı üslerin, özellikle anlaşmazlık hallerinde ve siyasi tansiyonyükseldiğinde ev sahibi hükümetlere yönelik baskı araçlarına dönüştüğü anlaşıldı. Amerikan üsleri siyasi tartışmalarınmerkezine taşındı, sol ve milliyetçi politikaların hedeflerine dönüştü. Vakti zamanında Demirel, “Türkiye’de üs yok, tesis var,”açıklamasını yaparken, tam da böylesi bir noktada konuşuyor, kendini savunmak zorunda kalıyordu.İncirlik Üssü, Türkiye’deki Amerikan karşıtlığının, dış politika tartışmalarının kritik bir veçhesi olmuş ve açıkça ülkedeki Amerikan varlığıyla özdeşleşmiştir. Selin M. Bölme, İncirlik Üssü’nü anlatırken, değişen siyasi dönemleri, Türkiye tarihini ve İkinci Dünya Savaşı sonrasında ABD’nin inşa ettiği hegemonyayı irdeliyor. Titiz, sabırlı, mesafeli bir tutumla yanı başımızdakiAmerika’yı, Türk-Amerikan ilişkilerini tartışıyor. İddialı, iddiasının hakkını veren değerli bir çalışma...
Kitabın detayını anlatmak sayfalar alacağı için; herkese okumasını tavsiye ediyorum: Kitap hakkında şunları belirtmek istiyorum: Kitabın 246. Sayfasında dönemin Başbakanı Süleyman DEMİREL’in “Bir de baktık ki, Amerika ile yapılan gizli anlaşmaların tümünü kapsayan ir dosyamız yok. Küçük rütbeli bir subayın yüzbaşı düzeyinde bir Amerikalının imzaladığı antlaşmalardan tutun da Türkiye’nin ABD’ye neler verdiğini içeren önemli antlaşmaların hiçbirisinin metni elimizde değil” Açıklaması kitabın geneli konusunda fikir verecektir.
Kitap okunmaya değer, dili akıcıdır. Sayın Selin BÖLME’ye böyle güzel eseri hazırladığı için teşekkür ediyorum.
Bu konuda Türkiyede yazılmış tek eser. ABD’nin askeri üslerinin onun hegemonyasını inşasında nasıl bir yeri olduğunu İncirlik üssü örneğinde bu kadar iyi çözümleyen başka bir çalışmaya Türkiyede rastlamak olanaksız…Yazarınız tebrik etmek gerekiyor…
Kitap Yorumları - (3 Yorum)
Kitabın detayını anlatmak sayfalar alacağı için; herkese okumasını tavsiye ediyorum: Kitap hakkında şunları belirtmek istiyorum: Kitabın 246. Sayfasında dönemin Başbakanı Süleyman DEMİREL’in “Bir de baktık ki, Amerika ile yapılan gizli anlaşmaların tümünü kapsayan ir dosyamız yok. Küçük rütbeli bir subayın yüzbaşı düzeyinde bir Amerikalının imzaladığı antlaşmalardan tutun da Türkiye’nin ABD’ye neler verdiğini içeren önemli antlaşmaların hiçbirisinin metni elimizde değil” Açıklaması kitabın geneli konusunda fikir verecektir.
Kitap okunmaya değer, dili akıcıdır. Sayın Selin BÖLME’ye böyle güzel eseri hazırladığı için teşekkür ediyorum.
ABD hegemonyasının icrasında askeri üslerin rolü akıcı bir dille açıklanmış
Bu konuda Türkiyede yazılmış tek eser. ABD’nin askeri üslerinin onun hegemonyasını inşasında nasıl bir yeri olduğunu İncirlik üssü örneğinde bu kadar iyi çözümleyen başka bir çalışmaya Türkiyede rastlamak olanaksız…Yazarınız tebrik etmek gerekiyor…