“Adalet insana öyle ya da böyle bir bedel ödetir. Ama insan çürümeye başladığında adaletin bir önemi kalmaz. Ben çürümemin son noktasındayım ve Allah’ın bana biçtiği adalet bu.”Cinayet büro hareketliydi. Masalardan masalara uçuşan dosyalar, telsizlerden duyulan anonslar, çalan telefonlar, bitmek bilmeyen sorgulayışlar... Birileri aranıyordu bu masalarda. Dosyalarda resimleri, isimleri, hikâyeleri vardı. Tutulmuş tutanaklarda gizliydiler, delil poşetlerinde yaşıyorlardı. Yakalansalar bile meçhuldüler, gerçeğin içinde birer gizdiler.Adalet neydi? Herkes bu dünyada hak ettiğini bulur muydu? Bir cinayet en fazla kaç hayata uzanabilirdi? İnsan ne zaman çürümeye başlardı? Başkomiser Rauf, Taksici Muhsin, Doktor Taner ve diğerleri… Mustafa Becit, ikinci romanı İnsan Çürümeye Başladığında ile çürümenin, en dibe çöküşünün denizinde kulaçlar atıyor.
Kitabın türü “polisiye” den ziyade “psikoloji” türündeydi. Olay örgüsü, karakterler ilginçti. Okurken bazı durumları tahmin edebildim. Ettiklerim de doğru çıktı. İlginç bir kitaptı.
Genç bir yazar olmasına rağmen Mustafa Becit yetkin bir kalem. Olay örgüsü verdiği mesaj çok güzeldi. İnsan eksiğini kabullenmeli,kendini olduğun gibi kabul et.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Kitabın türü “polisiye” den ziyade “psikoloji” türündeydi. Olay örgüsü, karakterler ilginçti. Okurken bazı durumları tahmin edebildim. Ettiklerim de doğru çıktı. İlginç bir kitaptı.
Çok heyecanla okudum kitabı..
Adalet insana öyle ya da böyle bir bedel ödetir. Konusu ilgimi çekti.
Genç bir yazar olmasına rağmen Mustafa Becit yetkin bir kalem. Olay örgüsü verdiği mesaj çok güzeldi. İnsan eksiğini kabullenmeli,kendini olduğun gibi kabul et.
olay örgüsü garip bi kitap. beklediğim kadar hiç beklemediğim şeylerle de karşılaştım. sürüklüyo insanı