William Gibson seksenli yıllarda yazdığı bilimkurgu romanı Neuromancer’da İstanbul’u hep aynı kalan kent olarak tarif etmişti. O kitabın üzerinden geçen çeyrek yüzyılda baş döndürücü hızla değişti şehir. Peki taşı, toprağı, suyu ve canı yerinden oynatan bu değişimin bizi nereye götüreceğini tahayyül ediyoruz? Bu kadim kent iki binyıl önce de hikâyeleriyle ve anlatıcılarıyla buradaydı, 21. yüzyılın kapanışında da öyle olacak ama nasıl bir suretle? İstanbul 2099, on altı yazarın kaleminden 21. yüzyıl sonu İstanbulu’na dair on altı çarpıcı tasavvur içeriyor. Toplumsal, mimari, teknolojik, hatta bazen coğrafi açıdan farklı on altı yeni İstanbul. Bir ömür kadar uzak ama dünün ve bugünün tüm İstanbulları kadar tanıdık ve yakın. Müstakbel İstanbulların “cesur yeni dünya”sına hoş geldiniz…
Bazı hikayeleri çok beğendim, bazılarının kurgusu çok basit geldi, bazıları size 2099’daki İstanbul atmosferini fazlası ile verirken, bazı hikayeler de İstanbul’u bulamadım. Ama genel olarak severek okuduğum ve tavsiye edebileceğim bir kitap.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
tarihçilerin kaleminden çıkmış,kurgusallığı iyi olan romanlardan
ustkurmaca bekliyordum, hikayeler iyi sayılır
Bazı hikayeler çok harikaydı. İnsanın tüylerini ürpertiyordu. İleride hepsi de mümkün bence.
Bazı hikayeler güzel olmakla birlikte bir kısmı malesef vasatın altında kalmış. Ama çoğu derleme kitapta karşılaşılan bir sorun bu ne yazıkki.
Bazı hikayeleri çok beğendim, bazılarının kurgusu çok basit geldi, bazıları size 2099’daki İstanbul atmosferini fazlası ile verirken, bazı hikayeler de İstanbul’u bulamadım. Ama genel olarak severek okuduğum ve tavsiye edebileceğim bir kitap.