... Bilirsiniz Demir Özlü'nün öykücülüğünü; daha ilk satırı ile alır okuru, yarattığı ruhsal duruma kolayca çekiverir. Daha Alp Oteli adlı ilk öyküde bunu yeniden anladım. Önemli olaylar mı geçiyor otelde?... Yooo... Yapının yeri, biçimi, girişi, merdivenleri, odadaki eşya, yandaki İngiliz Sarayının pencereden görünen bahçesi, armağan edilmiş bir şişe erik rakısı, gelip giden arkadaşlar, kadının ördüğü sarı yün takke, sonra dar sokaklı bir mahalleye taşınma. İşte bu. Gerçekte çok bir şey anlatmaya da gönüllü değil Demir Özlü, istediği, yazma, yazarak yaşama, var olma ve var kılma... Yazarlık, yazma bilimini bilen kişinin işidir, o kadar. Yaşamı o korkunç olağanlığı içinde, ancak yazmayı bilen duyurabilir bize...-Melih Cevdet Anday-
Bu İstanbul bir birikintidir.Kendine özgü,eşi hiçbir yerde bulunmaz bir ahali yaratmıştır.Levanteni,Rum’uYahudisi de bu körfezde dura dura garip birer yaratık olmuştur.Yabancı,bu boğuntulu kentte fazla oturamazboğulur gibi olur.Bu sözler Demir Özlüden.Ne güzel anlatıyor.Öyküleri daha da güzel.Ne diyor usta Melih Cevdet Anday “Yazarlık yazma bilimini bilen kişinin işidir.”
Kitap Yorumları - (2 Yorum)
istanbul gerçekten büyülüdür onunlada olmuyor onsuz da. İstambul özlemiyle yanan birinden güzel bir istanbul romanı
Bu İstanbul bir birikintidir.Kendine özgü,eşi hiçbir yerde bulunmaz bir ahali yaratmıştır.Levanteni,Rum’uYahudisi de bu körfezde dura dura garip birer yaratık olmuştur.Yabancı,bu boğuntulu kentte fazla oturamazboğulur gibi olur.Bu sözler Demir Özlüden.Ne güzel anlatıyor.Öyküleri daha da güzel.Ne diyor usta Melih Cevdet Anday “Yazarlık yazma bilimini bilen kişinin işidir.”