2020’li yıllar... Postnişinde Yüce Pir’in oturduğu Yeni Dünya Düzeni tarikatı iktidarını hızla güçlendirmektedir. Tarikatı oluşturan vasıl, salik, mürid ve talipler, "Son Hakikat" dedikleri dünya görüşlerini gezegenin bütününe tabliğ etmekle yükümlüdürler. Dünya halkları ya "Teklemiş Varoluş"ta eriyecekler ya da genleri yok edilmek suretiyle mutlak bir biyolojik ölümle karşı karşıya bırakılan Sömürülmezlere’in ve Lanetliler’in kaderini paylaşacaklardır. POSTMODERN FAŞİZM, Tek bir dünya, tek bir devlet, tek bir bayrak! sloganıyla özetlenen çağdaş değerlerini, evrensel medyanın tüm olanaklarını kullanarak dayatır. YÜCE PİR’in KUTSAL KOALİSYONU ile baş edebilecek tek bir güç vardır: Schrödinger’in Kedisi. Erwin Schrödinger’in kedisi, yeni fiziğin maskotudur. Aynı anda ölü ve diri olabilmek gibi akıl almaz bir bilimsel gerçekliği temsil eden Schrödinger’in Kedisi, YÜCE PİR’in ve onun KUTSAL KOALİSYON’unun önündeki tek engeldir. Buna karşın, SCHRÖDİNGER’İN KEDİSİ bir bilim-kurgu romanı değildir. Tersine, 1950-2035 yılları arasında yaşayan Çankırı doğumlu psikoterapist İmre Kadızade’nin yıldızların İblis’i recmetmekte kullanılan taşlar olarak göründüklerini bir ortamdan, 21. Yüzyıla, yeni fiziğe, kaos teorisine, saçaklı mantığa uzanan zihinsel cenklerinin hikâyesidir.Alev Alatlı’nın uzun yıllardır üzerinde çalıştığı dev romanı, ülkemiz edebiyatındaki ilk çaplı "ANTİ-ÜTOPYA özelliğini altını çizdirecek bir tonlamayla okurun ve düşünebilen Türk insanının ilgisine sunuluyor. Bir gerilim romanının tempo ve heyecanını bir an bile elden kaçırmadan, ülke olarak neden ön-insanlar aşamasında kaldığımızın çözümlemelerini yapıyor, acımasız gerçekleri birer tokat gibi yüzümüze çarpıyor" SCHRÖDİNGER’İN KEDİSİ’ni tokat yemekten bitap düşmüş, yenik fakat dersler almış bir insanın bilgeleşmiş, külçeleşmiş, felsefeyle kutsanmış ağırbaşlılığıyla bir kenara bırakırken, kendi yaşamınız ve ülkenin acınacak hali üzerine bin bir ant içerek yeni günlerinize başlıyorsunuz. 20. yüzyılın acılarla dolu yaşamında yer almış her Türk aydınının muhakkak okunması gereken görkemli bir yapıt, SCHRÖDİNGER’İN KEDİSİ.
Nedense okumakta epey zorlandığım bir kitap. Bir türlü doğru zamanı bulamadım ama sebat edip bitirdiğimde iyi okudum inat edip diye düşündüm. O kadar farklı bakış açıları kazandırıyor ve düşünmeye itiyor ki insanı…
Diatopya türünün güzel bir örneği. 1984 de olduğu gibi kitap bittikten sonra taşlar yerine oturdu. Çok realistik düşünmeden okumak gerekiyor. Alev Alatlı’yi tanımak için okudum. Ufuk açacağını düşünüyorum. Tavsiye ederim.
Biraz fazla uzun soluklu olmasına rağmen sosyolojik içeriklerin ütopik bir romana dönüşmesi açısından bir solukta okunamayacak ancak kitaplığınızda bulunması gereken, Alev Alatlı hocanın emeğine sağlık diyebileceğim bir kitap.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Nedense okumakta epey zorlandığım bir kitap. Bir türlü doğru zamanı bulamadım ama sebat edip bitirdiğimde iyi okudum inat edip diye düşündüm. O kadar farklı bakış açıları kazandırıyor ve düşünmeye itiyor ki insanı…
Farklı bir kitap. Sosyal hayatta etkin pekçok anlayışı kitaba yansıtmış ilginç bir çalışma…
Diatopya türünün güzel bir örneği. 1984 de olduğu gibi kitap bittikten sonra taşlar yerine oturdu. Çok realistik düşünmeden okumak gerekiyor. Alev Alatlı’yi tanımak için okudum. Ufuk açacağını düşünüyorum. Tavsiye ederim.
alev alatlının günümüz türkiyesini 1999larda romanda öngörmesi sosyolojik tesbitleri harika her eseri okunmalı
Biraz fazla uzun soluklu olmasına rağmen sosyolojik içeriklerin ütopik bir romana dönüşmesi açısından bir solukta okunamayacak ancak kitaplığınızda bulunması gereken, Alev Alatlı hocanın emeğine sağlık diyebileceğim bir kitap.