Yirminci yüzyılın son peygamberi Caraco’nun eserinden rahatsız edici hakikatler birer havai fişek gibi fırlar ve patlar. Bu fişeklerin soğukluğu, doğrudanlığı, berrak karamsarlığı az rastlanır türdendir; ne Nietzsche’de ne de Cioran’da rastlarız böylesine. Caraco "acı gerçekler"i çarpar yüzümüze; hem de Klasik yazarlara özgü bir sadelik ve akıl gücüyle. O bir "nesnellik fanatiği"dir. Guy Debor’u andıran doğru çıkan bir kehânet gücü vardır. Bedduası ve laneti "nesnel"dir: Ürememize, üretmemize ve tüketmemize itiraz eder; dünyanın sonunu hazırlayan şehirlerimize, üst üste koyduğunuz beton yığınlarına, budala politikacılara ve yok olmaya mahkûm kitlelere, sürüleredir onun laneti, böcekleşmiş yığınlara, gökten firar etmiş tanrılara bu yüzden de "doğru"dur. Dünyada en çok sevdiği şeyin, uygarlığın ihanetine uğramış birinin öfkesidir onunki.Cinsellikten Yahudi sorununa, sembolizmden felsefi meselelere ve edebiyata dek her alanda yazmış, şu ana dek yirmi iki ciltlik eseri yayımlanmış bir yazar olan, ancak pek az tanınan, pek az okunan, tanınmayı ve bilinmeyi ise hem içerik hem de biçim bakımından hak eden Albert Caraco’nun eserinin en özlü kısmı olan "Kaos’un Kutsal Kitabı" ideal bir saldırı malzemesi, bir dinamit, bir tahrip kalıbıdır: Yoğun, kısa, esinli, terörist, sert, kehanet dolu, provokatif, karanlık, gizli ve yeterli..
Albert Caraco boşuna son peygamber denmiyor bütün peygamberler gibi o da gelecek yıkımın habercisi fakat kutsal kıtaplardakı peygamberler gibi efsanevi ütopik değil oldukça realist oldukça ciddi oldukça akılcı.Caraco yitik yığından bahsediyor fakat büyük kaostan sonra çok az insanın sağ çıkacağını söylüyor umarım bu çok az insan William Burroughs’un önemli anektodunda belirttiği kişiler olmaz. William Burroughs şöyle der: ” 3.Dünya savaşı çıkacak bu atom ve nükleer bir savaş olacak ve bu savaşı silahları iyi olanlar kazanmayacak Nufusu çok fazla olan ülkelerdekı topluluklar kazanacak savaşı ve tıpkı Hitlerin başa geçtiğinde dendiği gibi ayak takımı başa geçecek” bu ayak takımı Caraco nun lanetlediği yitik yığın yok olması gereken yığın.Kitap muhteşem.
kitap o kadar iyi ki bitiremiyorsunuz. çoğunlukla her sayfa birbirinden kopuk anlamlar taşıdığı için her yeni sayfada dönüp önceki sayfaları bir daha okumak istiyorsunuz. beyninizi fazla yormadan içinize işlemeyi başaran bir kitap.
Aşırı muhafazakar görüşlere sahip olan, ve diğer görüşleri (özellikle radikal olanları) anlayıp dinlemeden üzerini çizenlere kesinlikle önermeyeceğim bir kitap. Çünkü Türkiye gibi bir ülkede doğup büyümüş olan birisinin (eğer yeni ve sert görülere açık değilse) kaldıramayacağı türden bir kitap olduğunu düşünmekteyim. Ama ufku geniş olan herkese şiddetle tavsiye ederim.
FELSEFE KİTABI OKUMASINI SEVENLERE ÖNERİRİM.SAKİN BİR KAFAYLA VE YAVAŞ YAVAŞ ANLAŞILARAK OKUNACAK AĞIR BİR KİTAP.YAZARIN GÖRÜŞLERİNE KATILIP KATILMAMAK SİZİN ELİNİZDE
Harika bir kitap. Gerçekliklere olan gerçekliği anlatıyor. Bildiğiniz neredeyse her şeyin yanlışlığını. 20. yy.ın peygamberi boşuna denmiyor. Mutlaka okuyun ve tabii ki anlayıp.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Albert Caraco boşuna son peygamber denmiyor bütün peygamberler gibi o da gelecek yıkımın habercisi fakat kutsal kıtaplardakı peygamberler gibi efsanevi ütopik değil oldukça realist oldukça ciddi oldukça akılcı.Caraco yitik yığından bahsediyor fakat büyük kaostan sonra çok az insanın sağ çıkacağını söylüyor umarım bu çok az insan William Burroughs’un önemli anektodunda belirttiği kişiler olmaz. William Burroughs şöyle der: ” 3.Dünya savaşı çıkacak bu atom ve nükleer bir savaş olacak ve bu savaşı silahları iyi olanlar kazanmayacak Nufusu çok fazla olan ülkelerdekı topluluklar kazanacak savaşı ve tıpkı Hitlerin başa geçtiğinde dendiği gibi ayak takımı başa geçecek” bu ayak takımı Caraco nun lanetlediği yitik yığın yok olması gereken yığın.Kitap muhteşem.
kitap o kadar iyi ki bitiremiyorsunuz. çoğunlukla her sayfa birbirinden kopuk anlamlar taşıdığı için her yeni sayfada dönüp önceki sayfaları bir daha okumak istiyorsunuz. beyninizi fazla yormadan içinize işlemeyi başaran bir kitap.
Aşırı muhafazakar görüşlere sahip olan, ve diğer görüşleri (özellikle radikal olanları) anlayıp dinlemeden üzerini çizenlere kesinlikle önermeyeceğim bir kitap. Çünkü Türkiye gibi bir ülkede doğup büyümüş olan birisinin (eğer yeni ve sert görülere açık değilse) kaldıramayacağı türden bir kitap olduğunu düşünmekteyim. Ama ufku geniş olan herkese şiddetle tavsiye ederim.
FELSEFE KİTABI OKUMASINI SEVENLERE ÖNERİRİM.SAKİN BİR KAFAYLA VE YAVAŞ YAVAŞ ANLAŞILARAK OKUNACAK AĞIR BİR KİTAP.YAZARIN GÖRÜŞLERİNE KATILIP KATILMAMAK SİZİN ELİNİZDE
Harika bir kitap. Gerçekliklere olan gerçekliği anlatıyor. Bildiğiniz neredeyse her şeyin yanlışlığını. 20. yy.ın peygamberi boşuna denmiyor. Mutlaka okuyun ve tabii ki anlayıp.