“Kadınlar katil orospulardır, Max, hasta bir ağaçtan ufku seyreden soğuktan donmuş maymunlardır, karanlıkta ağlayarak, hiçbir zaman söyleyemeyecekleri sözlerin peşinde, seni arayan prenseslerdir. Yaşamımızı yanlışlıklarla planlıyor ve yaşıyoruz” diyor bu kitaba adını veren öykünün başkişisi (Katil mi? Orospu mu? Yoksa hem katil hem de orospu mu?).İspanyol dilinin vazgeçilmez seslerinden biri olarak kutsanmış bir yazarın göz kamaştırıcı öykülerinin derlemesi.
Bazi hikayelerini anlamak zor.Ayrica kitabin ismiyle cok uyusmuyor icindeki oykuler.Daha cok kadinlara yonelik hikayeler beklemistim pek bekledigimi bulamadim.Yinede kitapligima degisik bi renk verdi
Bazı hikayeler gerçekten ağır ve anlaşılması zor. Benim en çok etkilendiğim hikayelerden biri kitaba ismini veren hikaye. Herkes kitabın ismini ve hikayedeki tanımlamaları okuyunca kadınları aşağıladığını söyler. Yalnız bu düşünmeden ortaya atılmış çürümüş bir yersiz feminizm duygusundan başka bir şey değildir. Çünkü tanımlamalarda asıl anlatılmak istenen kadınlara bu gözle bakmanın eleştirisidir. Gerçekleri çarpıcı yanıyla ortaya koymuş yazar ama alttan alta ama okuyucunun direkt yüzüne vurarak.
Güney Amerikalı yazarların büyülü gerçeklikle yazması önyargısını yıkan bir yazar bence Roberto Bolano. Büyülü falan değil direk çıplak ve acımasız gerçeklerden bahsediyor öykülerden oluşan bu kitabında. Yer yer rahatsız edebilecek ölçüde açık saçıklaşsa da, dünya edebiyatı okurları için kaçırılmaması gereken bir kitap diye düşünüyorum. Şili’nin yakın tarihine ilişkin de bir genel fikir edinilebiliyor kitaptan.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Tam bir şey olacak derken hiçbir şeyin olmayışı bunu tam da Bolano tarzı yapıyor. Gördüğüm en ilham verici yazar olduğunu rahatça söyleyebilirim.
Bazi hikayelerini anlamak zor.Ayrica kitabin ismiyle cok uyusmuyor icindeki oykuler.Daha cok kadinlara yonelik hikayeler beklemistim pek bekledigimi bulamadim.Yinede kitapligima degisik bi renk verdi
yorum yapan diğer yorumcuya katılıyorum.ama yine de çok akıcı ve anlaşılabilir bir dilde yazılması daha güzel olurdu.
Bazı hikayeler gerçekten ağır ve anlaşılması zor. Benim en çok etkilendiğim hikayelerden biri kitaba ismini veren hikaye. Herkes kitabın ismini ve hikayedeki tanımlamaları okuyunca kadınları aşağıladığını söyler. Yalnız bu düşünmeden ortaya atılmış çürümüş bir yersiz feminizm duygusundan başka bir şey değildir. Çünkü tanımlamalarda asıl anlatılmak istenen kadınlara bu gözle bakmanın eleştirisidir. Gerçekleri çarpıcı yanıyla ortaya koymuş yazar ama alttan alta ama okuyucunun direkt yüzüne vurarak.
Güney Amerikalı yazarların büyülü gerçeklikle yazması önyargısını yıkan bir yazar bence Roberto Bolano. Büyülü falan değil direk çıplak ve acımasız gerçeklerden bahsediyor öykülerden oluşan bu kitabında. Yer yer rahatsız edebilecek ölçüde açık saçıklaşsa da, dünya edebiyatı okurları için kaçırılmaması gereken bir kitap diye düşünüyorum. Şili’nin yakın tarihine ilişkin de bir genel fikir edinilebiliyor kitaptan.