Dengbej diyorlardı onlara. Avcıydılar, söz avcısı kelime avcısıydılar. Kelimeler dillerinde makam olur; makam bir türkü, türkü bir destan, destan bir tarih, tarih bir acı, acı yeniden kalem. Ve o kelam, hiç beklemediğimiz bir anda, bir aşiret reisinin divanında, yoksul bir köylünün odasında, meçhul bir yolcunun yolunun düştüğü serin bir yaz yaylasında dokunaklı bir türkü, bir destan, bir masal, bir anlatı olur çıkar karşımıza.
yazarın dediği gibi onlar heryerdeydiler onların yükü çok ağırdı yıllarca bu kültürü sırtlarında taşıdılar bu güne kadar getirdiler ve akıcı bir dil ile muhsin kızılkaya bize aktarıyor kitabı elinize aldınızınmı zaten sayfalar çok çabuk bitiyor tavsiye ederim
Kayıp Diwan” sözlü Kürt kültüründen gelen üç örnekten oluşuyor. Muhsin Kızılkaya, “Dimdim Kalesi Destanı”, Zaloğlu Rüstem Masalı”ve “Sinem Türküsü” adlı manzum destanların seçiminde özel bir nedeni olmadığını söylese de, Hakkari bölgesinde yaşayan dengbejlerin dilinden hiç düşmeyen birer örnek olmaları, yani popülerlikleri, elbette onlara öncelik verilmesini sağlamış.
Kitap Yorumları - (3 Yorum)
Bu eserde yazar çok güzel ve faydalı bir derleme yapmış. Eline sağlık yazarın.
yazarın dediği gibi onlar heryerdeydiler onların yükü çok ağırdı yıllarca bu kültürü sırtlarında taşıdılar bu güne kadar getirdiler ve akıcı bir dil ile muhsin kızılkaya bize aktarıyor kitabı elinize aldınızınmı zaten sayfalar çok çabuk bitiyor tavsiye ederim
Kayıp Diwan” sözlü Kürt kültüründen gelen üç örnekten oluşuyor. Muhsin Kızılkaya, “Dimdim Kalesi Destanı”, Zaloğlu Rüstem Masalı”ve “Sinem Türküsü” adlı manzum destanların seçiminde özel bir nedeni olmadığını söylese de, Hakkari bölgesinde yaşayan dengbejlerin dilinden hiç düşmeyen birer örnek olmaları, yani popülerlikleri, elbette onlara öncelik verilmesini sağlamış.