Biz de bir gün büyüyecek ve üst kata çıkacaktık. O kalabalık içersinde masamıza oturacak, çevremizde edebiyatçılara, sanat kokanlara, sanatçı gibi içen, içkiye sanat tadı verenlere karışacaktık. Çünkü meyhanede olmak bir sanattı. Birbirini kırmamak, incitmemekti. Alkolle incelen boya gibi dünyayı yeniden boyamak, renklendirmekti.Şarkılar, filmler, şiirler, yeme-içme alışkanlıkları bir toplumun ortak hafızasını belirleyen en önemli yapıtaşları arasındadır. Bazen kulağınıza çalınan bir şarkı, bir filmin karesinden fırlayıp gelen bir karakteri yanı başınıza getirir. Bazen ortak hatırlanan bir şiir dizesi derin bir dostluğun yerini tutar. Meyhaneler ise Türkiye’de, özellikle de İstanbul’da ayrıca kuşaklar arasındaki usta-çırak ilişkisinin de altını çizer. Herhangi bir lokantada bulunmayan gizli bir hiyerarşi, zamanla kazanılan bir kabul... Kendi kültürünü tanıyanlara açılan bir kapı.Çağdaş Türk şiirinin en önemli isimlerinden küçük İskender’in bu kitabı bir yeme-içme kitabı değil. Filmler, şiirler, şarkılar eşliğinde hepimizin ortak hafızasının geri planında var olan masumiyete saygı duruşu.
İlk başlarda sıcak meyhane havaları, soğuk ama diyalogları derin bar havaları vardı. Kitap o halde, 40-50 sayfalık bir kitap olsaydı tam puan verebilirdim. Ama yazar, kitabı uzatmış da uzatmış. Zoraki olmuş çoğu kısım. “Rakı içen kadın edebiyatı” na filan giriyor en sonlarda. küçük İskender’den beklenmeyecek bir kitap. Önermiyorum.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Küçük İskender’in kalemine güvenerek aldığım ve özenle okuyacağım değerli bir kitap.
İlk başlarda sıcak meyhane havaları, soğuk ama diyalogları derin bar havaları vardı. Kitap o halde, 40-50 sayfalık bir kitap olsaydı tam puan verebilirdim. Ama yazar, kitabı uzatmış da uzatmış. Zoraki olmuş çoğu kısım. “Rakı içen kadın edebiyatı” na filan giriyor en sonlarda. küçük İskender’den beklenmeyecek bir kitap. Önermiyorum.
Buket’o ya hediye olarak aldım ve çok beğendi.
Tam bir yazın sahilinde okunup sonrada içmeye gidilecek bir kitap
Kalemine sağlık Küçük İskender keşke aramızda olsaydın da yine yazsaydın…