“Oidipus’un anasını gördüm, güzel Epikaste’yi, bilmeden büyük bir suç işlemiş, evlenmişti oğluyla, Oidipus, öldürmüştü babasını ve koynuna girmişti anasının, tanrılar da açıklamıştı bunu insanlara ansızın. Oidipus yönetti gene de Kadmosoğulları’nı güzel Thebai’de, amansız tanrıların buyruklarıyla acılar çeke çeke. Epikaste’yse engin kapılı Hades’e inmişti kaygı içinde, yüksek damından sarkıttığı kemende bağlayıp kendini, bir sürü de bela bıraktı arkada Oidipus’a, ne kadar bela gelirse anasının öcünü alan perilerden, hepsini...”-Homeros-(Homeros’un Odysseia’sında Oidipus’un annesinin adı İokaste değil de Epikaste olarak geçer. Ancak bunun dışındaki bütün anlatılarda İokaste’dir.) Oidipus hayatı pahasına da olsa “bilmek” isteyen insandır; tıpkı “bilme” uğruna ruhunu şeytana satan Faust gibi, ya da modern “homo technicus”tur o, yani bilim-teknik çağının insanı. Modern doğabilimleri de sonucun kendilerini nereye götüreceğini bilmeyen meraklı araştırmacı ve bilim insanlarının bilme merakıyla körüklenip durmamış mıdır?
Kitap Yorumları - (1 Yorum)
Oidipus kaderinin kurbanı, alnına yazılabilecek en berbat alın yazısının kahramanı. Saygıyı hakeden bir Kral. Kendisini mahkum eden bir hakim.