Bizanslı tarihçi Menandros eserinde “Daha önce Saka denilen Türkler…” şeklinde bir ifade kullanmaktadır. Elinizdeki kitabın temel iddiası da, en eski tarihî devirlerden ortaçağlara ve modern döneme, Türkler ve İskitlerin aynı halklar olduğudur. Bu iddia, atlı-savaşçı Türk-İskitlerin konar-göçer yaşam tarzı unsurları ve eklemeli dilleri üzerinden delillendirilmeye çalışılmıştır. Kıl çadırları, araba-evleri, ete dayalı beslenmeleri, kısrak sütü-kımız içmeleri, kadınların erkeklerle eşit konumu, Tûran taktiği, at üstündeyken geriye ok atmaları, giyim-kuşamları, yas törenleri, ölü gömme biçimleri, kanaatkârlık ve cesaretleri, bu çalışmada üstünde durulan karakteristik Türk-İskit yaşam tarzı unsurlarından bazılarıdır. Doğrusu, dünya üzerindeki tüm varlıklar gibi topluluklar da tanımlanıp adlandırılmak için bir ötekiye ihtiyaç duymaktadır. Bu bağlamda konar-göçer Türk-İskitler ve yaşadıkları coğrafyayla ilgili ilk tanımlamalar; yerleşik eski İranlılardan da geriye, Sümer coğrafyasındaki yerleşik topluluklara kadar gitmektedir. Bununla beraber, tarih boyunca bir topluluğun, ötekisi saydığı bir diğerine karşı vehmettiği üstünlüğün zaman, mekân ve aidiyetle sınırlı olduğuna inanıyoruz.
Bu konu üzerine yapılan çalışmalar pek çok kez eleştirel çözümlemelerle karşılanır. Ancak bu kitaptaki ispatlar oldukça hassas tespitlere dayanıyor. Oldukça dikkat çekici…
İskit/Sakaların Türkler ile aynılığını, daha doğrusu, en eski çağlardan modern döneme İskit/Sakalar ile Türklerin aynı halklar olduğunu; Erken Mezopotamya (Sümer, Akad, Babil, Asur), Eski Fars, Çin, Hint, Eski Yunan, Mitoloji, Roma, Bizans, Arap, Eski-Yeni Ahit ve Kur’an dahil kutsal kitapları da içeren yüzlerce zengin tarihi kaynağa referans vererek kültür tarihi (savaşçılık, örneğin; at üzerinde geriye dönüp ok atma, sade yaşam, giyim kuşam, keçe, çadır, yürüyen arabalı evler, beslenme, kadınların konumu, yas tutma, mezar/kurgan, etimoloji/dil, vb) açısından inceleyen Tarihçi Dr. Emine Sonnur Özcan’ın akademik değer taşıyan bu başarılı çalışmasını altını çizip notlar alarak büyük bir beğeni ve takdir ile okudum.
İngilizce baskısı da bulunan, kütüphanemin en değerli kitaplarından biri olarak kalacak bu değerli çalışmayı Türklerin kökenini merak edenlere ve konu ile ilgili araştırma yapanlara hararetle tavsiye ederim…
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Bu konu üzerine yapılan çalışmalar pek çok kez eleştirel çözümlemelerle karşılanır. Ancak bu kitaptaki ispatlar oldukça hassas tespitlere dayanıyor. Oldukça dikkat çekici…
İskit/Sakaların Türkler ile aynılığını, daha doğrusu, en eski çağlardan modern döneme İskit/Sakalar ile Türklerin aynı halklar olduğunu; Erken Mezopotamya (Sümer, Akad, Babil, Asur), Eski Fars, Çin, Hint, Eski Yunan, Mitoloji, Roma, Bizans, Arap, Eski-Yeni Ahit ve Kur’an dahil kutsal kitapları da içeren yüzlerce zengin tarihi kaynağa referans vererek kültür tarihi (savaşçılık, örneğin; at üzerinde geriye dönüp ok atma, sade yaşam, giyim kuşam, keçe, çadır, yürüyen arabalı evler, beslenme, kadınların konumu, yas tutma, mezar/kurgan, etimoloji/dil, vb) açısından inceleyen Tarihçi Dr. Emine Sonnur Özcan’ın akademik değer taşıyan bu başarılı çalışmasını altını çizip notlar alarak büyük bir beğeni ve takdir ile okudum.
İngilizce baskısı da bulunan, kütüphanemin en değerli kitaplarından biri olarak kalacak bu değerli çalışmayı Türklerin kökenini merak edenlere ve konu ile ilgili araştırma yapanlara hararetle tavsiye ederim…
bu tür eserlerin artmasını temenni ediyorum.
Eski verilerin tekrarı gibi görünse de detaylarda farklı bilgiler mevcut.
İskit tarihi açısından daha çok yayın isteriz tabiki