Bu kitabın amacı uluslararası ilişkiler üzerine farklı eleştirel söylemlerin diyalojik etkileşimi üzerine kurulan, genişletilmiş eleştirel kuram anlayışını birinci düzeyde kuramlaştırma olarak işleyebileceği argümanını geliştirmektir. Kitapta sadece uluslararası ilişkiler alanındaki özcü, rasyonalist ve kurucu düşünce geleneğinin epistemolojik ve felsefi bir eleştirisini değil, aynı zamanda uluslararası sistemin kapsamlı ve ikna edici bir izahını da bulacaksınız. Ve bu da uluslararası ilişkiler kuramını, Soğuk Savaş sonrası dönemde uluslararası sorunların mutlak doğası ile etkili bir şekilde başa çıkabilmek için ziyadesiyle önemli olduğuna inanılan tarihsel bağlamına, yani küresel moderniteye yerleştirerek yapılmıştır. Eğer uluslararası sistemin yapısı ve dinamiklerinden “ontolojik olarak verili” olmayan, fakat tarihsel ve özneler arası bir şekilde kurulmuş bir pratiği anlıyorsak, uluslararası ilişkileri hem açıklayabilen hem de bunlar üzerine düşünebilen bir kuramsal çerçeveye ihtiyacımız var. Eleştirel kuramın önemi burada yatar ve bu kitap böyle bir önemi göstermek amacındadır.
Kitap Yorumları - (3 Yorum)
Çok hızlı değişen günümüz dünyasında üzerinden geçen 16 yıla rağmen hala söyleyecek çok şeyi olan bir metin. Türkçe literatürde küreselleşme üzerine yapılan okumalarda atlanmaması gerekiyor.
Tavsiye ediyorum, sabırla okumak şart.
Kitap altı bölümden oluşuyor. İlk bölüm eleştirel Uluslararası İlişkiler Kuramına giriş başlığını taşıyor. İkinci bölüm küreselleşme ekseninde üretim tarzı ve kimlik kavramlarını irdeliyor. Üçüncü bölümde Uluslararası ilişkiler kuramında devlet’in yeri inceleniyor. Dördüncü bölümde rasyonalite vehegemonya bağlamında kimlik meselesi işlenmiş. Beşincibölümde Uluslararası ilişkilerde öteki sorununa eğilmiş yazar. Son bölüm ise eleştirel Kurama Doğru başığını taşıyor. İlginç ancak okunması çok zor olan bir kitap.