Hayatını "benimki mutsuzluğuma alışmak" diye tanımlayan Umut, onu dölyatağından cansız bir cenin gibi dışarıya atan İstanbul’da tutunma umudunu yitirdiği gece, matematik olimpiyatlarına katılmış bir kadınla karşılaşır. Nihan, zeki ve akıllı kişilerin oluşturduğu garip bir kulübün başkanıdır. Umut da bu kulübe katılır ve kendini birden magazin dünyasının içinde bulur. Ancak bu renkli dünyadaki serüven çok geçmeden hüzünlü bir yolculuğa dönüşecektir.Mehmet Eroğlu, yeni romanı "Kusma Kulübü"nde "bu gezegenin üstündeki en tehlikeli hastalık, yok edilmeli" diye nitelediği zenginliği, yerleşik sistemi, medya ve magazin dünyasını kıyasıya eleştiriyor ve bu eleştirilerden yola çıkarak, insanı en çok insan kılan bir erdemi büyük bir ustalıkla çarpıcı bir edebiyat temasına dönüştürüyor...
Beğenerek okuduğum bir roman… 68 kuşağı yazarlarındandır kendisi, olayları anlatışı ve post modern anlayışın yozlaşmasını güzel anlamıştır. Farklı bir roman bence okuyun.
zaman zaman tokat gibi çarpıyor olaylar, cümleler… toplumsal mesaj bakımından da oldukça zengin aslında… mutlu bir hikaye değil ama; polyannalar kuşlar çiçekler yok içinde; gri, ıslak, soğuk birşeyler var… insanın vicdanının iki yakasını tutup şöyle bir silkeliyor. çok etkilendiğim bir kitaptı, tavsiyemdir…
Bazı konuların sık sık vurgulanması kitabın başarısını azaltmış olsa da yine de yazın sanatı için başarılı bir eser. Yazarın ilk okuduğum kitabı ve diğer kitaplarına göre daha az duyulmuş ancak yine de çok iyi diyebilirim.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Romanı mevcut sistemin eleştiri silahı olarak kullanan oldukça güçlü bir kalemden sert bir “tutunamayanlar” versiyonu.
kesinlikle okunmaya değer ve harika bir hikaye. kimi zamanlar sürükleyicilik sekteye uğruyor ama ardından kitap sizi yeniden kazanıyor.
Beğenerek okuduğum bir roman… 68 kuşağı yazarlarındandır kendisi, olayları anlatışı ve post modern anlayışın yozlaşmasını güzel anlamıştır. Farklı bir roman bence okuyun.
zaman zaman tokat gibi çarpıyor olaylar, cümleler… toplumsal mesaj bakımından da oldukça zengin aslında… mutlu bir hikaye değil ama; polyannalar kuşlar çiçekler yok içinde; gri, ıslak, soğuk birşeyler var… insanın vicdanının iki yakasını tutup şöyle bir silkeliyor. çok etkilendiğim bir kitaptı, tavsiyemdir…
Bazı konuların sık sık vurgulanması kitabın başarısını azaltmış olsa da yine de yazın sanatı için başarılı bir eser. Yazarın ilk okuduğum kitabı ve diğer kitaplarına göre daha az duyulmuş ancak yine de çok iyi diyebilirim.