Tarih, ekseri doksanlar. Memleket tarihinin yine gürültülü, nümayişli bir dönemi.Ayşen Aksakal, edebiyatta ihmal edilmiş o kuşağın içinden konuşuyor. Az ile yetinen, büyük acılara anıdır deyip yaşamaya devam edebilen, hatta bazılarına gülüp geçebilen, yaşamaktan keyif almak için beklentiyi hep düşük tutan bir nesil. Neredeyse “ara kuşak” olarak bile anılmayan bir dönemi, dayanışma parantezinde dürüstçe anlatan bu öyküler tarihe bir not düşüyor. Hüzünlü ama mağrur bir not. Ayşen Aksakal ilk kitabı Lakin İyi Yaşadık ile bir selam yolluyor. Sahibi de, muhatabı da pek çok bu selamın. “Bize yaşanmışlıkların hakkını teslim etmek ve doğrulup yeniden yürümek düşer. Sevdiklerimiz öldüyse bize yeniden sevebilmek düşer. Artık hayalleri birileri gerçek edemiyorsa, halılar uçmuyorsa; cambaz olmak da, dereden ıslak kum çekmek de bana düşer. Hayaller bizzat beni bekler.Hayatmış bunun adı.”
Sayfaların arasında dolaşırken, alında anıların arasında dolaşıyorsunuz. Okuduklarınız zihninizin sokaklarında gezerken, siz de hikayenin kahramanlarını okuduğunuz sokak aralarında arıyorsunuz. Güzel, yalın, içten anlatım. Okuyun.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Karşı karşıya oturup ,geçmiş yıllardan özlemle sohbet etmek gibi.
o yılları yaşama şansına erişmiş herkese iyi gelecektir.
bizi 90’lara götüren ve bir o kadar da iyi betimleyen bir kitap. hiçbir sayfasında sıkılmıyorsunuz.
Ayşen Aksakal bizi kendi jenerasyonunun döneminde son derece samimi, içten ve sıcak bir sohbet ile bir yolculuğa çıkarıyor.
Sayfaların arasında dolaşırken, alında anıların arasında dolaşıyorsunuz. Okuduklarınız zihninizin sokaklarında gezerken, siz de hikayenin kahramanlarını okuduğunuz sokak aralarında arıyorsunuz. Güzel, yalın, içten anlatım. Okuyun.
Bir şiir tadında okuyabileceğiniz bir kitap 2 gecede okudum tavsiye ederim.