9 yaşında "Tehcir'e uğrayan" Adanalı Ermeni Manuel Kırkyaşaryan, tüyler ürperten yaşam öyküsünü anlatıyor. İki gün içinde annesini de babasını da kaybedişini... etrafındaki herkesin öldürülüşünü... bir tür esir pazarında satılışını... "evlatlık" gittiği evlerden kaça kaça, on yıl dolana dolana... sonunda hayatta kalan akrabalarını buluşunu... Halep; uzun yıllar Kıbrıs; Avustralya..."Ben dokuzumda öleceğidim. Bu hayat bana Allah'ın lütfudur,"demiş Kırkyaşaryan çocuklarına, 91 yıllık ömrünün son demlerinde.En iyi kullandığı dil hep Türkçe olmuş.Tehcir anılarını onlarca yıl sonra teybe okurken bile ismini vermekten ürken, "Benim ismim M.K."diye söze başlayan "Manuel Usta"nın anlattıkları insani ürpertiyor. Ama sadece korkunç olayların ürpertisi değil bu. Manuel Usta'nın yaşadığı büyük acıları kinle değil, bu anıları yayına hazırlayan Baskın Oran'ın dediği gibi affetmeye hazır, sevmeye hazır bir dille anlatması, başka bir türlü sarsıyor insani!.. Fecaatin ortasında, 'iyiliğin' küçük alâmetlerine, hayatin gücüne tutunmaya çalışan bu dil, muhtemelen Manuel Usta'nın geçmişin kabusuyla başetmek için bulduğu bir yordam. Öyle de olsa; hayatin ve insaniyetin gücü önünde saygıyla ürpermekten alıkoymuyor okuru.
Keşke bitmeseydi… Acı Tarihin en gerçek tanığı M.K aslında okuyucuyu bir yolculuğa çıkarıyor. Bitmesini hiç istemediğiniz ama neredeyse her anında gözyaşlarınıza zar zor hakim olduğunuz bir yolculuk bu. Cd ilavesi ile kendi sesinden olayları dinlemek daha da gerçekçi kılıyor bu yolculuğu. MUTLAKA okunmalı.
Tavsiye ediyorum, kitapta adi gecen Azech-Idil’liyim 14 yaşına kadar Azech’te yasadım.Yetmişlerden beri Avrupa’da yaşıyorum. M. K. anlattıkları dedelerimde aynen bize anlatıyordular ve M. K. anlattığı gibi dedem Bebbo evinde kalıyordu.
Her türlü ideolojik yaklaşımdan öte düşünüp yazabilen kaç kişi var?Bilginin temizliğini sağlayabilen kaç kişi var?Gerçekleri kendi hevesleri için eğip büken tonlarca sözüm ona yazar var.İşte size adam gibi bir yazar.Baskın Oran.Hocanın “M.K …adlı çocuğun Tehcir Anıları” kitabını okudum.Anadolumuzun nasıl haraç mezat telef edildiğini,Manuel’in trajik hikayesini anlatıyor.Bu tüyler ürperten hikaye sadece bununla kalsa iyi.Zalimlerin nasıl kan içerek hayat katlettiğini hafsalanızı dondurarak anlatıyor.Utanmak,üzülmek,kırılmak hiç birinin adı yok.Travmaya uyrayan bu masumlar değil sadece.Benliğim,vicdanım,gönlüm de perişan…Biliyorum ki ahiret var.Ve ben bu mahkemeyi görmek istiyorum.
Cok ilgi çekici bir kitap.O dönemlerden hayatta kalan hemen hemen yok gibi ve canli tanik anlatimiyla o dönemin acilari kitaba aktarilmis.Bu insanlarimizin Türkiye’yi türkleri nasil gördügünü, Manuel amcanin kasete aldigi anilarini ölümünden önce çocuklarina bile dinletmemesinden anliyoruz.Ne kadar ince bir düsûnce hele hele bu kadar aciya canli sahit olmusken
keşke daha 300 sayfa fazla yazılmış olsaydı da okusaydım. ama inanılmaz bir kitap yanında M. K. nın kendi sesininden hikayesini anlattığı cd de var. ve kitabın sonundaki M. K. nın fotoğrafları ile tam bir tarih seti gibiydi. ayrıca baskın oran onun anlatımını hiç bozmadan duygularına hiç müdahale etmeden bazı yerlerde ne söylemeye çalıştığını dip not olarak belirtmiş.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Keşke bitmeseydi… Acı Tarihin en gerçek tanığı M.K aslında okuyucuyu bir yolculuğa çıkarıyor. Bitmesini hiç istemediğiniz ama neredeyse her anında gözyaşlarınıza zar zor hakim olduğunuz bir yolculuk bu. Cd ilavesi ile kendi sesinden olayları dinlemek daha da gerçekçi kılıyor bu yolculuğu. MUTLAKA okunmalı.
Tavsiye ediyorum, kitapta adi gecen Azech-Idil’liyim 14 yaşına kadar Azech’te yasadım.Yetmişlerden beri Avrupa’da yaşıyorum. M. K. anlattıkları dedelerimde aynen bize anlatıyordular ve M. K. anlattığı gibi dedem Bebbo evinde kalıyordu.
Her türlü ideolojik yaklaşımdan öte düşünüp yazabilen kaç kişi var?Bilginin temizliğini sağlayabilen kaç kişi var?Gerçekleri kendi hevesleri için eğip büken tonlarca sözüm ona yazar var.İşte size adam gibi bir yazar.Baskın Oran.Hocanın “M.K …adlı çocuğun Tehcir Anıları” kitabını okudum.Anadolumuzun nasıl haraç mezat telef edildiğini,Manuel’in trajik hikayesini anlatıyor.Bu tüyler ürperten hikaye sadece bununla kalsa iyi.Zalimlerin nasıl kan içerek hayat katlettiğini hafsalanızı dondurarak anlatıyor.Utanmak,üzülmek,kırılmak hiç birinin adı yok.Travmaya uyrayan bu masumlar değil sadece.Benliğim,vicdanım,gönlüm de perişan…Biliyorum ki ahiret var.Ve ben bu mahkemeyi görmek istiyorum.
Cok ilgi çekici bir kitap.O dönemlerden hayatta kalan hemen hemen yok gibi ve canli tanik anlatimiyla o dönemin acilari kitaba aktarilmis.Bu insanlarimizin Türkiye’yi türkleri nasil gördügünü, Manuel amcanin kasete aldigi anilarini ölümünden önce çocuklarina bile dinletmemesinden anliyoruz.Ne kadar ince bir düsûnce hele hele bu kadar aciya canli sahit olmusken
keşke daha 300 sayfa fazla yazılmış olsaydı da okusaydım. ama inanılmaz bir kitap yanında M. K. nın kendi sesininden hikayesini anlattığı cd de var. ve kitabın sonundaki M. K. nın fotoğrafları ile tam bir tarih seti gibiydi. ayrıca baskın oran onun anlatımını hiç bozmadan duygularına hiç müdahale etmeden bazı yerlerde ne söylemeye çalıştığını dip not olarak belirtmiş.