Mesafenin eridiği, şeffaflığın ideoloji hâline geldiği, ölümün bile performansa dönüştüğü bir vasatta yaşıyoruz. Kişinin kendisini sergilemek zorunda kalmadığı, kendi başına kalabildiği bir mesafeden mahrumuz. Sermayenin, enformasyonun, iletişimin hızı önünde duran hiçbir engele izin yok. Zaten bu sebeple, şeffaflık güven ile, sır da suç ile bağlantılandırılıyor. İnsanlık tarihi kadar eski bir mesele olsa da mahremiyetle ilgili bugüne has ve yeni sorunlarla karşı karşıyayız çünkü mahremiyet, mekânsal, öznel, değişken ve yaşayan bir gerçeklik. Günümüzde bu değişken yapıyı anlayabilmek için cazip teknolojik vaatleri ve tekno-kapitalist yapılanmayı kendi sistemsel çerçevesi içinden görebilmek, bundan da önemlisi meseleye nereden baktığımızı netleştirmek gerekiyor. Elinizdeki derleme, bu zorunluluğun sorumluluğuna talip olan ve mahremiyeti (felsefe, sosyoloji, tarih, ahlak, fıkıh, tasavvuf, mimari, hukuk vb. alanlarda) disiplinlerarası bir yaklaşımla, bugünün içinden, yeniden ele alan yazılardan oluşuyor. Değişenleri ve değişmeyenleri, tarihî ve güncel olanı ele alan Mahremiyet: Hayatın Sırları ve Sınırları’nın içinde yer alan yazılar, mahremiyetle ilgili bir bakış açısının oluşmasına katkı olarak değerlendirilmeyi hak ediyor.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
cok ıyı bakıs acıları fıkırler verıyor. mahremıyet onemlı bır konu
tezim için almıştım. birkaç makale toplanarak kitap oluşturulmuş.
konuyla alakalı farklı makalelerden oluşan bir kitap, beklentinin altında ama okunabilir.
hiç beğenmedim kesinlikle böyle bit,r kitap beklemiyordum kitap ismi ile çok ilgisiz olmuş bence
Mahremiyet kavramının sosyal medya ile bittiği bir dönemde herkesin okuması gereken bir eser