1970’lerin İstanbul’unda geçen ve buram buram nostalji kokan bu romanda “HİÇ” olmayı, sabrı, vuslatı, hüzünle sevinci aynı anda yaşamayı; yeniden fakat bu sefer diğer tüm okuduklarınızdan farklı bir giriş, gelişme, sonuç örgüsüyle deneyimleyeceksiniz. Aşkın ne kadar derûni bir his ve insanı yok olmanın eşiğine getirip mecnuna dönüştüren bir ateş çemberi olduğunu; Sahra’nın Yavuz'a duyduğu aşk ve bu aşkın neticesinde mahbubunun muhabbetiyle cinnet noktasına gelen bir hayatı en bariz örneklemesiyle yüreklerinizde hissedeceksiniz. Satırlar tükendiğinde ise Beyazıt’ta Sahra’yı, Cibali’de Yavuz’u, Vefa’da Feray’ı, Kapalı Çarşı’da Cengiz’i, Bakırköy’de Fatih’i arayacak gözleriniz. Mavi Kıyılar; Leyla olma yolunda ilerleyen, aşka âşık bir hayalperestin kendini bulma hikâyesi…
Ah Yavuz, ah Sahra… Tasavvufun ilmek ilmek işlendiği roman hakiki aşka doğru yolculuğu ele alıyor. Yazarın akıcı cümlelerini okurken o aşkın içinde kayboluyor okuyucu.
uzun süredir bekliyordum yazarın yeni kitabını. içi dolu dolu bir eser. tasavvuf, psikoloji, siyaset, 1970lerin masalsı serüveni hepsi bir arada. Her yaşa hitap eden bir kurgu olmuş. gözyaşlarınızı tutmakta zorlandığınız satırarası bir yolculuk…
Kitap Yorumları - (2 Yorum)
Ah Yavuz, ah Sahra… Tasavvufun ilmek ilmek işlendiği roman hakiki aşka doğru yolculuğu ele alıyor. Yazarın akıcı cümlelerini okurken o aşkın içinde kayboluyor okuyucu.
uzun süredir bekliyordum yazarın yeni kitabını. içi dolu dolu bir eser. tasavvuf, psikoloji, siyaset, 1970lerin masalsı serüveni hepsi bir arada. Her yaşa hitap eden bir kurgu olmuş. gözyaşlarınızı tutmakta zorlandığınız satırarası bir yolculuk…