Merkez Sağ –Türk Siyasetinde Kısa Bir Hafıza Perspektifi
Tanıtım Bülteni
Antik Yunan’ın büyük düşünürü Aristoteles, iki uç nokta arasında bulunan orta yoldaki erdemin, ılımlılığı amaçlayan bir çeşit alçakgönüllülük olduğunu söyler. Kısacası, dengenin filozofu, aşırılığı değil, merkezdeki ılımlılığı olumlamaktadır. Siyasetteki merkez sağ ve merkez sol kavramlarına da bu açıdan bakmanın isabetli olacağı kanısındayız. İki uç noktanın radikalizm anlamına geldiği ve radikalliğin büyümesinin merkezdeki erdem ve ılımlılığı zayıflattığını söyleyebiliriz. Nitekim sağ ve sol radikalizmin bunalım dönemlerinde büyüme eğilimi gösterdiği ve büyüdükçe de merkez sağ ve merkez soldaki ana gövdeyi zaafiyete uğrattığı bir hakikattir.Belirtelim ki, bizdeki sağ ve sol kavramlarının Batı’daki gibi sınıfsal bir temeli olmamıştır. Batı’daki sosyal ve ekonomik gelişim ve değişime tanıklık eden tarih, bizde farklı bir çizgi izledi. Kökü Osmanlı dönemine dayansa da, Cumhuriyet dönemi siyasetindeki merkez sağın kısmen de olsa Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası ve tam da Fethi Okyar’ın Serbest Cumhuriyet Fırkası’nda kendisini bulduğu açıktır. Merkez solu ise bugün CHP temsil etmektedir. Serbest Fırka’nın kısa süren hayatı, DP ile yeniden sahneye çıkmıştır. Kuruduğu zannedilen ırmak ihya olmuş, gürül gürül akmaya başlamıştır. Bu gelişim çizgisindeki CHP’nin devleti kuran parti olması nedeniyle asker-sivil bürokrasinin partisi olduğu siyasi yorumcuların kabul ettiği bir husustur. Bunun dışında kalan geniş halk kitleleri dediğimiz küçük burjuva, esnaf ve köylü kesimi ise bürokrasinin dışındaki halk yığınlarıdır. Görüldüğü gibi buradaki sağ ve solun Batılı anlamda sağ ve solla ilişkilendirilmesi zorlaşmaktadır. Nitekim İdris Küçükömer Düzenin Yabancılaşması’nda bu çarpıklığa dikkat çekerken Türkiye’deki sağ çizginin sol, sol çizginin ise sağ olduğunu söyler. Küçükömer’in bu görüşü çok abartılı bulunsa da, dikkat çekmek istediği nokta açısından isabetlidir. Esasen CHP’nin solculuğu da hep tartışılmıştır
Kitap Yorumları - (0 Yorum)