Hint-Moğol İmparatorluğu’nun en güçlü olduğu yıllarda, Hindistan’ın büyülü topraklarında aşka, savaşa ve sürgüne yazgılı bir minyatür sanatçısı doğar.Çocuk Behzad, uçurtmalarının üstüne komşularının resmini yapar ve onlarla kendince dalga geçer. Babası izin vermediği için okuma yazma öğrenemez. Ancak dönemin en iyi hocasından minyatür dersleri alır. O artık Küçük Üstat’tır….Genç Behzad, Hint-Moğol hükümdarı Ekber için minyatürler çizer; yetenekli, bir o kadar da ukaladır.Deli gibi aşık olmuştur, hem de üvey annesine. Çizdiği resimler sakıncalı bulununca, sürgün edilir; gittiği diyarda savaşı, aşkı, sefaleti ve övgüyü tadar..
Kitap Yorumları - (3 Yorum)
Kitab hem Ekber Şah diye bilinen dinselçoğulculuğa inanan hem de minyatürler şahı Behzad’ın hayatını anlatıyor. Kesişme noktaları, ayrışmalar. Bir yönetici ve bir sanatçı. “Hindistan gibi birçok güçlü kültürün bir arada yaşadığı bir coğrafyada siz olsanız ne yapardınız?” sorusunu da akıllara düşürüyor eser okunurken. Okuması bazı noktalarda biraz güç. Tamamı için akıcı diyemem, belki eserin aslı böyle belki çeviriden kaynaklı. Orhan Pamuk’un Benim Adım Kırmızı eseri ile eşgüdümlü okunmalı.
Biraz yavan bir kitap sabır istiyor ama ilginç bir kitap.Dönemin tarihine yaşayışına sanatçılarının psikolojisine ışık tutuyor ve en güzel yanı yazarın minyatür sanatını ve eserleri haz vererek anlatması
behzad……………enteresan şahsiyet aşkın sanatın tarihin ve entrikalrın olduğu ilginç bir kitap okumaya değer akıcı bir kitap.yazar kalemi bence güçlü.