İslamoğlu'nun yazdığı kitapları ve katıldığı televizyon programlarında yaptığı konuşmaları geniş yelpazede inceleyen Şahin Doğan, yaptığı muhakeme neticesinde bazı noktalardaki hatalara, intihal ve noksanlıklara değinerek İslamoğlu okur ve dinleyicilerine dikkat edilmesi gereken hususları bu kitapta sergiliyor.Karşılaştırma ve kaynakçalandırma metoduyla ortaya konulan bazı hataların tashih edilmesi ve alandaki eksikliklerin telafi edilmesine kapı aralamayı hedefleyerek kaleme alınan eser, bir kitabı okurken veya bir hocayı dinlerken de Kur'ân'da çokça zikrediken "akletmek" emrini yerine getirmeyi unutmamamızı ve ilim öğrenirken muhakemeden uzak düşmemeyi hatırlatıyor.Cağaloğlu Münazarat Yayınları olarak “İnsanların inanmama özgürlüğü vardır. İnananlara saygısızlık yapma hakkı yoktur,” düşüncesiyle yola çıkıp eleştiri ve eleştiriye cevap vermek adına bu yolu adımlamaya devam ederken eleştiri köprüsü kurma sorumluluğunu üstlenmeyi de vazife bildik. Sınırlar dairesinde eleştiri meşrudur, önemli olan ölçüden uzaklaşmadan edep, saygı, sevgi ve muhabbet dairesinde ilmî esaslar ışığında insanlık varlığımızı sürdürmektir. İnsanlık medeniyeti ancak bu şekilde varlığını koruyabilir. Huzurlu okumalar temennisiyle…
Kitabın konu ettiği yazarın kitaplarının çoğunu okudum. Kendisinden çok şey öğrendim. Kitapları adeta gözümü açtı. Ancak geldiği noktayı tasvip etmiyor beğenmiyorum. Şu da var her beşerin yazdığı kitap ve o kitapların yazarları hakkın da da benzer şeyler söylenebilir. Armutun sapı üzümün çekirdeği desek elimizde adam kalmayacak !
Yazarı tebrik ediyorum. Kitabın genel muhtevasından şunu anlıyoruz ki evvelce söylediği şeylere herhangi geçerli bir sebep göstermeksizin taban tabana zıt fikirler ortaya koyanlar, esasında kabil-i hitap olmayan kimselerdir. Zira böyle kalemler, bundan sonra da şimdi muhalefet ettiklerine hiçbir geçerli sebep göstermeyerek tekrar methiyeler sıralayabilme potansiyeli taşırlar. Bununla birlikte deşifre edilmeliler ki ibret-i alem olsun… Peşi sıra gidenlere de nasihat olsun. Tekrar tebrikler.
Öncelikle Şahin Doğan’ı tebrik ediyorum, mâbedin namusunu yalnız başına kurtardığı için. Harîm-i ismetimize musallat olmuş azgın bir harâmiyi dehlemekte hayli müeddeb davranan yazar, kararlılığından asla taviz vermiyor.
İslâmoğlu’nun cerbeze, mübalağa, hile, desise, iftira, hakaret ve küçümseme ile inşa ettiği şatosunu bilgi, mantık ve muhakeme ile dinamitleyip başına yıkıyor.
Şahin’den öğrendiklerimizin başında Mustafa’nın iflâh olmaz bir bilgi hırsızı olduğu geliyor! Ehlince “intihal” olarak ifade edilen bu fiil, hırsızlığın en şenisidir. Zirâ, hırsızlık yaparken suç üstü yakaladığınız, açlık baskısı altında fırından ekmek çalmaya çalışan bir köprü altı sâkini değil, başında sarığı, sırtında cübbesi ile bir ilim ehlidir!
Akıcı bir üslupla yazılmış İslamoğlu’nun yanlışlarını ortaya çıkaran kimi yerlerde sinirden dişlerimi sıktığım bir eser. Bir insanın bu kadar mı çelişkisi olur!
Kitap Yorumları - (4 Yorum)
Kitabın konu ettiği yazarın kitaplarının çoğunu okudum. Kendisinden çok şey öğrendim. Kitapları adeta gözümü açtı. Ancak geldiği noktayı tasvip etmiyor beğenmiyorum. Şu da var her beşerin yazdığı kitap ve o kitapların yazarları hakkın da da benzer şeyler söylenebilir. Armutun sapı üzümün çekirdeği desek elimizde adam kalmayacak !
Yazarı tebrik ediyorum. Kitabın genel muhtevasından şunu anlıyoruz ki evvelce söylediği şeylere herhangi geçerli bir sebep göstermeksizin taban tabana zıt fikirler ortaya koyanlar, esasında kabil-i hitap olmayan kimselerdir. Zira böyle kalemler, bundan sonra da şimdi muhalefet ettiklerine hiçbir geçerli sebep göstermeyerek tekrar methiyeler sıralayabilme potansiyeli taşırlar. Bununla birlikte deşifre edilmeliler ki ibret-i alem olsun… Peşi sıra gidenlere de nasihat olsun. Tekrar tebrikler.
Öncelikle Şahin Doğan’ı tebrik ediyorum, mâbedin namusunu yalnız başına kurtardığı için. Harîm-i ismetimize musallat olmuş azgın bir harâmiyi dehlemekte hayli müeddeb davranan yazar, kararlılığından asla taviz vermiyor.
İslâmoğlu’nun cerbeze, mübalağa, hile, desise, iftira, hakaret ve küçümseme ile inşa ettiği şatosunu bilgi, mantık ve muhakeme ile dinamitleyip başına yıkıyor.
Şahin’den öğrendiklerimizin başında Mustafa’nın iflâh olmaz bir bilgi hırsızı olduğu geliyor! Ehlince “intihal” olarak ifade edilen bu fiil, hırsızlığın en şenisidir. Zirâ, hırsızlık yaparken suç üstü yakaladığınız, açlık baskısı altında fırından ekmek çalmaya çalışan bir köprü altı sâkini değil, başında sarığı, sırtında cübbesi ile bir ilim ehlidir!
Akıcı bir üslupla yazılmış İslamoğlu’nun yanlışlarını ortaya çıkaran kimi yerlerde sinirden dişlerimi sıktığım bir eser. Bir insanın bu kadar mı çelişkisi olur!
Herkese şiddetle tavsiye ederim..