Kanada'nın en önemli yazarı: Margaret Atwood... 150 yıldır suçlu mu suçsuz mu olduğu konusunda bir türlü karar verilemeyen, 16 yaşında kanlı bir cinayete karışan bir genç kız ve günümüzde yazılmış, gerçeklere dayanan romanların en güzeli: Nam-ı Diğer Grace.
İnsanların hayatlarını kendi ağızlarından anlattığı anı günlük tarzı eserleri çok severim. Buda böyle bir şeydi. İşlenen bir cinayet hatta bir değil iki cinayet. Cinayetten öncesi cinayet ve sonrası…Okuyun ve okutun…
İçinde Margaret Atwood’un olmadığı bir edebiyat dünyası düşünmek çok zor doğrusu. O, sadece yaşadığımız bu dünyanın değil, aynı zamanda tamamen yeni ve bu yüzden de tehlikeli egzotik bir gizem dünyasının insanı. İlk romanı ‘The Edible Woman’ın 1969 yılında yayımlanışından bu yana Atwood güçlü, net ve farklı sesini korudu. Kendini salt bir yazar olarak değil, kendi öykülerini kendi tarzıyla anlatmak isteyen bir yazar olarak gördü hep. Seçeneği çok fazla değildi Atwood’un. Çünkü Kanadalı genç bir kadın olarak yazar olma düşüncesine kendini kaptırdığı zaman, kendi deyişiyle, “örnek alacağı hiç kimse yoktu”. Nami Diger Grace , Atwood’un kendine özgü bir anlatımla geçirdiği onca yılın doruk noktası niteliğinde. Cinayete adi karisan genc bir kizin gercek oykusu..
Kitap Yorumları - (2 Yorum)
İnsanların hayatlarını kendi ağızlarından anlattığı anı günlük tarzı eserleri çok severim. Buda böyle bir şeydi. İşlenen bir cinayet hatta bir değil iki cinayet. Cinayetten öncesi cinayet ve sonrası…Okuyun ve okutun…
İçinde Margaret Atwood’un olmadığı bir edebiyat dünyası düşünmek çok zor doğrusu. O, sadece yaşadığımız bu dünyanın değil, aynı zamanda tamamen yeni ve bu yüzden de tehlikeli egzotik bir gizem dünyasının insanı. İlk romanı ‘The Edible Woman’ın 1969 yılında yayımlanışından bu yana Atwood güçlü, net ve farklı sesini korudu. Kendini salt bir yazar olarak değil, kendi öykülerini kendi tarzıyla anlatmak isteyen bir yazar olarak gördü hep. Seçeneği çok fazla değildi Atwood’un. Çünkü Kanadalı genç bir kadın olarak yazar olma düşüncesine kendini kaptırdığı zaman, kendi deyişiyle, “örnek alacağı hiç kimse yoktu”. Nami Diger Grace , Atwood’un kendine özgü bir anlatımla geçirdiği onca yılın doruk noktası niteliğinde. Cinayete adi karisan genc bir kizin gercek oykusu..